21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/2805 Karar No: 2008/14392
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/2805 Esas 2008/14392 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/2805 E. , 2008/14392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi TARİHİ : 14/12/2007 NUMARASI : 2005/110-2007/851
Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve bozma ilamına uygun bulunmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyizi itirazlarının reddine, 2-Dava, meslek hastalığı sonucu davacının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, eksik araştırma, yetersiz bilirkişi raporu ve yanlış değerlendirme ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi aşağıdaki gerekçelerle doğru görülmemiştir. Dosyadaki mevcut 12.9.2006 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu ve 5.1.2007 tarihli Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi kararlarına göre davacıda meslek hastalığının mevcut olduğu ancak sürekli işgöremezliğin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Meslek hastalığının varlığı durumunda çekilen acı ve üzüntünün karşılığı olarak, sürekli işgöremezliği bulunmasa dahi uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Ancak bu sonuca ulaşabilmek için sigortalının gördüğü iş ve işyeri koşulları ile meslek hastalığı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı ortaya konulmalı, meslek hastalığı meydana gelmesindeki kaçınılmazlık, işverenin kusur oranı ve varsa müterafik kusur olup olmadığı açıkça belirlenmeli, bu bağlamda konudan anlayan doktor, kimya mühendisi ve iş güvenliği uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmalı, gerekirse iş yerinde kesif yapılmalı ve toplanan delil durumuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.