Davacı, 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasa"ya tabi Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün  davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir.
Davacının 23.6.1986 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden giriş bildirgesi ile 22.3.1985 tarihinden itibaren sigortalılığının başlatıldığı, vergi mükellefiyet kaydının 8.8.1996 tarihinde itibaren başlayarak devam ettiği, meslek kuruluşu kaydının 4.6.1981-1.2.1988, sicil kaydının ise 15.5.1984-18.1.1989 tarihleri arasında olduğu, Kurumun davacıyı 22.3.1985-1.2.1988 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul ettiği, 25.7.1989 tarihli yazı ile bu süreye ilişkin prim ve ceza borcunun istenildiği, 3.4.1998 tarihli hesap özetinde de sigortalılığın 22.3.1985 tarihinde başlayıp 1.2.1988 tarihinde sona erdiği, prim ödemelerin 1990 ve 1992 yıllarında olduğu, 10.5.2007 tarihli hesap özetinde aynı süre üzerinden faiz ödemesinin bulunmadığının belirtildiği, davalı Kurum vekilince de davacının tescilin 22.3.1985 tarihinde başladığının ve kayıt tarihinden sonraki primlerin ödendiğinin, 1982-1985 dönemine ilişkin prim ödemesinin bulunmadığının ifade edilmesine karşılık, Mahkemenin kayıt ve belgeleri dikkate alınmaksızın prim ödemeleri yönünden de araştırma yapmaksızın sonuca gittiği görülmüştür.
Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescillerde, kendi nam ve hesabına çalışma yanında, 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesini değiştirerek 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa uyarınca meslek kaydı, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile vergi kaydı, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile de vergi, meslek kuruluşu yada sicil kayıtlarından birinin yeterli olacağı öngörülmüştür. 23.6.1986 tarihinde Kurum kayıtlarına giren giriş bildirgesi ile davacının 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasında vergi kaydı bulunmadığından, meslek kuruluşu ve sicil kayıtları esas alınarak 22.3.1985 tarihinden itibaren sigortalılığın başlatıldığı ortadadır. Ancak kayıtlı olmamasına rağmen davacının iddia ettiği şekilde 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasındaki primler Kurumca tahsil edilerek uzun süre kullanılmış ve davacıya da yıllarca, 20.4.1982 tarihinden itibaren sigortalı olduğu yolunda güven verilmiş ise sondan yanlışlığın farkına varılarak sigortalılık süresinin indirilmesi iyiniyetten ve Sosyal Güvenli İlkelerinden uzaktır. Yargıtay Hukuk Genel kurulu"nun 1997/10-/578-758 sayılı kararında da bu hususlar özellikle belirtilmiştir.
Mahkemece 20.4.1982-22.3.1985 tarihleri arasındaki primlerin ödenip ödenmediği, ödenmiş ise hangi tarihte ödendiği araştırılıp yukarıdaki maddi ve hukuki olgular  birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yetersiz inceleme ile  hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.9.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.