MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Sanıkların mahkumiyetlerine ve temyizin reddine dair

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Sanığın, katılan ..."ya karşı yaralamaya teşebbüs ve katılanlara karşı hakaret suçlarından verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tayin edilen cezanın tür ve miktarına göre; 14.04.2011 gün ve 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı CMK’nin yürürlüğüne ve uygulanmasına ilişkin Kanuna eklenen geçici 2. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan adli para cezasının miktarı göz önüne alındığında hükümler kesin nitelikte olduğundan sanığın temyiz isteminin reddine ilişkin 03.04.2014 tarihli, 2014/15 E, 2014/179 Karar sayılı Ek Kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden sanığın temyiz itirazlarının reddiyle temyiz talebinin reddi kararının istem gibi ONANMASINA,
2)Sanığın katılan ..."ye karşı yaralama; katılan ..."ya karşı tehdit suçundan verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Tehdit suçu yönünden; sanığın suçlamayı kabul etmemesi, diğer katılan ..."nin sanığın tehdit içeren sözünden bahsetmesi karşısında suçun sabit olduğuna ilişkin delillerin ne olduğu gerekçede gösterilip tartışılmadan sanığın yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
b)Yaralama suçu yönünden; katılan ..."nin yaralanması ile ilgili 09.12.2013 tarihli plastik cerrahi uzman hekim tarafından düzenlenen raporda "sağ el sırtından başlayıp avuç içine uzanan 7-8 cm. kesi, basit tıbbi tedavi ile giderilemez, sağ el 5. parmakta duyu kaybı vardır." dendiği, ancak mevcut yaralanmanın TCK"nin 87/1-a veya 87/2-b maddeleri kapsamında olup olmadığının tespiti açısından mağdurenin tüm tedavi evrakları ilgili sağlık kuruluşundan temin edilerek mağdurun sevki suretiyle Adli Tıp Kurumu"ndan rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken yetersiz raporla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesiyle yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.