21. Hukuk Dairesi 2008/5209 E. , 2008/14366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2008
NUMARASI : 2006/1514-2008/96
Davacı, ilk Bağ-Kur prim tevkifatının kesildiği tarihi takip eden aybaşından dava tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, prim borçlarının 5458 sayılı Yasa"ya göre yapılandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum"un tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.04.1997 tarihinden itibaren ilk Bağ-Kur prim kesintisinin yapılmaya başlandığı tarihi takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 5458 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının ilk Bağ-Kur prim kesintisinin yapıldığı tarih olan 05.05.1997 tarihini takip eden aybaşı olan 01.06.1997 tarihinden dava tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi yerinde ise de, 5458 sayılı Yasa uyarınca aranan yasal koşulların bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
04.03.2006 gün ve 26098 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak 01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Primi Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 5458 sayılı Yasa"nın 2. maddesinde "17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre, 31.03.2005 tarihine kadar tahakkuk ettiği halde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş olan prim ve Sosyal Güvenlik Destek Primi borçları; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içerisinde Kuruma yazılı olarak başvurmak şartıyla, bu madde ve 3. madde hükümlerine göre yeniden yapılandırılır" hükmü getirilmiştir. Aynı Yasa"nın 3. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Borçların yeniden yapılandırılmasında; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle aylık bazda borcun ağırlıklı yaşı ve miktarına göre taksitlendirme süresine esas olan yöntemi tespit etmeye, yapılandırılan borcun peşin veya altmış aya kadar eşit taksitler halinde ödenmesine, ilk taksit ödeme süresini belirlemeye, başvuru süresini bir aya kadar uzatmaya, "çok zor durum" halinin uygulanmasına ilişkin hususlar ile diğer usul ve esasları belirlemeye Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur Yönetim Kurulları yetkilidir." hükmüne istinaden Bağ-Kur Yönetim Kurulu"nun 30.05.2006 tarih ve 327 sayılı kararı ile başvuru süresi 30.06.2006 tarihine kadar uzatılmıştır. Davacı, vekili vasıtasıyla 29.05.2006 tarihinde davalı Kuruma başvurarak süresinde ve usulüne uygun bir şekilde 5458 sayılı Yasa"dan yararlanma talebinde bulunmuştur.
Öte yandan 5458 sayılı Kanunun 2. maddesinde geçen, tahakkuk eden prim borcunun varlığı koşulu yönünden yapılan incelemede de; 2926 sayılı Yasa"nın 36. maddesinin yürürlükten kalkmasının ardından 4956 sayılı Yasa"nın 27. maddesi ile 1479 sayılı Yasa"nın 53. maddesine getirilen düzenleme uyarınca "...2926 sayılı Kanuna göre tahakkuk eden prim alacakları aylık olarak veya Kurumca tespit edilecek dönemlerde ödenir. Ayrıca Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedelinden tevkifat suretiyle de tahsil edilebilir." hükmüne istinaden Tarım Bağ-Kur prim borçlarının "prim tevkifatı yoluyla da tahsilini öngörülmektedir.Kuruma kayıt ve tescil konusunda bir başvuru ya da resen tescil bulunmasa da, anılan Yasa kapsamına girenlerin prim borçlarının ürün bedellerinden kaynakta "prim tevkifatı" yoluyla kesilmesi kayıt ve tescil iradesi anlamında olup, kesintiyi takip eden ay başından itibaren sigortalılık hak ve yükümlülükleri doğacaktır. Diğer bir anlatımla, prim tevkifatının sigortalılık tescili olarak değerlendirilecek prim borcunun ödenmesi gereken safhaya gelmesini ifade eden "tahakkuk" olgusunun somut olayda gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir (HGK 2008/10-151 Esas, 2008/206 Karar 27.02.2008). Bu nedenlerle, davacının 5458 sayılı Yasa hükümlerinden yararlanması gerektiğinin tespiti isteminin de kabulü gerekirken aksine düşüncelerle reddi isabetsiz olmuştur.Dairemizin giderek Yargıtayın yerleşmiş görüşü bu doğrultudadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.