8. Hukuk Dairesi 2013/12607 E. , 2014/4375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2012/927-2013/300
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı üçüncü kişi vekili 21.10.2009 tarihli dava dilekçesinde, Ankara 3.İcra Müdürlüğü"nün 2009/12292 Esas sayılı dosyasında alacaklı ile borçlu arasında takip yürütüldüğünü, müvekkiline borçlu M.B.B. Teknolojileri ve Yazılım Ltd. Şti. tarafından satılan .., . ve .. plakalı araçların üzerine haciz konulduğunu, araçların noter satış sözleşmesi ile satın alındığını, satış bedellerinin borçlu şirkete ödendiğini, müvekkilinin dosya alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını, başkasının borcundan dolayı satın alınan araçlara haciz konulamayacağından, hacizlerin kaldırılması talebinde bulunulduğunu ancak talebin İcra Müdürlüğü’nce reddedildiğini bu nedenlerle İcra Müdürlüğü"nün ret kararının iptali ve söz konusu bu kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, dava konusu araçların borçlu adına kayıtlı olması nedeni ile haciz koydurduklarını, bu nedenle istihkak iddiasının reddi gerektiğini, kabul edilecekse bile adına tescil yaptırmayan davacı tarafın kusurlu olduğu kabul edilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermemiştir.
Mahkemece, dava konusu haczin konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile dava konusu üç aracın da üçüncü kişiye satıldığı, hacizden önce mülkiyetin davacıya geçtiği, satışların muvazaalı olduğu yönünde bir iddianın da bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11.06.2012 tarih ve 2012/3755 Esas 2012/7589 sayılı ilamı ile “Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre alacaklı vekilinin, Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2010/274–2010/684 sayılı kararı ile borçlu Şirketin 01.12.2010’da iflasına karar verildiğini icra dosyasına bildirdiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 193/2. maddesi gereğince iflasına karar verilen borçlu hakkındaki tüm takipler ve hacizler düşeceği için hükümden sonra gelişen yeni
durumun değerlendirilebilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. Buna göre iflas kararının onaylı bir örneğinin getirtilerek kesinleştiğinin saptanması halinde konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmeli, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücreti ise davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmelidir.
Nispi vekâlet ücreti hesaplanırken de tüm araçların toplam değerine değil her bir aracın ayrı ayrı kasko değerine bakılıp bunun üzerinden ayrı ayrı hesaplama yapılmalıdır.
2- Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesi bu aşamada gerekli görülmediğinden” bahisle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; İİK’nun 193/2. maddesi gereğince iflasına karar verilen borçlu şirket hakkındaki tüm takipler ve hacizler düşeceği için davanın konusu kalmadığından, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı alacaklı vekili dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, kayda göre araçlara haciz konulduğundan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı banka vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, davacı üçüncü kişinin İİK’nun 96. ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasının kabulü istemine ilişkindir.
HMK"nun 323. (HUMK 423) maddesi uyarınca vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. Yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece re"sen karara bağlanır. Bu konuda talep şartı aranmaz (29.05.1957 tarih ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Vekalet ücretinin usul hükümleri dairesinde yargılama giderleri arasında yer aldığı 17.11.1948 gün, 5/8 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nda da vurgulanmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyularak, iflas kararının onaylı bir örneği dosyaya getirtilerek iflas kararının kesinleştiği saptanarak konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesine rağmen vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda Mahkemece uyulan bozma ilamının gereği vekalet ücreti yönünden yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında da açıkça belirtildiği gibi nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerekir. Bozma ilamının gereği yerine getirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı banka vekilinin temyiz itirazının kabulüyle 6100 sayılı HMK’nun 363. maddesi (1086 sayılı HUMK’nun 427. maddesi) uyarınca hükmün, vekalet ücreti yönünden BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.