Davacı, 1.9.1987-5.9.2007 tarihleri arasında SSK sigortalılığı dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.09.1987 ile dava tarihi olan 05.09.2007 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulü ile davacının 1.9.1987-5.9.2007 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu süreler dışında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 58 yaşını dolduran kadınlarla, 60yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla , kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Gerçekten Tarım Bağ-Kur sigortası kapsamında kesintisiz tarımsal faaliyetin bulunduğunun anlaşıldığı hallerde, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaların 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı tümden sona erdirmeyeceği, 2926 sayılı Yasanın 36 ve 10.maddesindeki şartlarında gerçekleşmesi halinde 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında kalan süreler bakımından Tarım Bağ-Kur sigortalısı olunduğunun kabulünün gerekeceği, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların uzun süreli olduğu hallerde ise, tarımsal faaliyetin kesintiye uğradığının ve 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmanın sona ermesinden sonra, 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın yeniden başlatılabilmesi için, doğrudan prim yatırılması veya aynı yasanın 36.maddesine göre ürün bedelinden tevkifat yapılması yoluyla yeniden kayıt ve tescil yolundaki iradenin ortaya konulması gerektiği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı Kurumca 1.2.1987 tarihi itibariyle resen kayıt ve tescil edildiği, 29.7.2003 tarihinden beri Ziraat Odası"na kayıtlı olduğu, kadastro çalışmasının yapılmadığı ve tapu sicil müdürlüğünce bildirilen 2730 metrekare alanlı tapusunun bulunduğu, Tarım Kredi Kooperatifi üyeliğinin başlangıç tarihinin araştırılmadığı, ihtilaflı dönemde 16.6.1987-5.8.1987 tarihleri arasında 50 gün , 10.8.1987-30.10.1987 tarihleri arasında 60 gün, 12.2.1989-1.6.1989 tarihleri arasında 30 gün 15.10.1990-1.12.1990 tarihleri arasında 31 gün, 10.10.1991-30.11.1991 tarihleri arasında 22 gün 4.4.1994-28.10.1994 tarihleri arasında 131 gün, 1.6.1996-30.11.1996-180 gün, 20.8.1997-1.12.1998 tarihleri arasında 232 gün, 1.5.1997-31.5.1998 tarihleri arasında 375 gün, 15.9.1998-16.9.1998 tarihleri arasında 1 gün , 1.1.1999-31.7.1999 tarihleri arasında tarihleri arasında 181 gün, 10.7.1999-31.10.1999 tarihleri arasında 80 gün, 1.6.2000-30.11.2000 tarihleri arasında 180 gün, 28.6.2000-30.6.2000 tarihleri arasında 3 gün ve 14.11.2001-12.12.2001 tarihleri arasında 29 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi tabi zorunlu sigortalılığının bulunduğu, davalı kurumca durumun öğrenilmesi üzerine davacının tarım Bağ Kur sigortalılığının 15.6.1987 tarihi itibariyle terkin edildiği ve davacının 1.2.1987-15.6.1987 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı davalı kurumca tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak 1.2.1987 tarihinde tescil edilmiş olmakla bu tarihten sonra 30.4.1997 tarihine kadar olan 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmaları uzun süreli çalışma olmayıp aralıklı ve kısa süreli çalışma olduğundan bu süreler dışında kalan dönemlerde 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesi koşullarını taşıması halinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir. Davacının tarımsal faaliyetini kesintiye uğratan 506 sayılı Yasa’ya tabi 1.5.1997-31.5.1998 tarihleri arasında 375 günlük uzun süreli zorunlu sigortalı çalışmalarından sonraki 1.6.1998-5.9.2007 tarihleri arası dönemlerde davacının tarımsal faaliyette bulunduğunun 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesi kapsamındaki koşullar araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak İş; 1.9.1987-30.4.1997 tarihleri arasındaki dönem yönünden varsa davacının tarımsal faaliyette bulunduğu zirai arazisinin iktisap veya zilyetlik tarihlerinin ilgili kurum ve kuruluşlardan sorularak, Tarım Kredi Kooperatifi üyeliğinin başlangıç tarihini tespit edilerek, zirai kredi kullanıp kullanmadığını ilgili bankalardan sorularak, gerektiğinde yerinde zabıta araştırması yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekir. 506 sayılı Yasa’ya tabi uzun süreli çalışmasının sona erdiği tarihten sonraki 1.6.1998-5.9.2007 tarihleri arasındaki dönem yönünden ise davacının bu tarihler arasında yeniden sigortalılık iradesini ortaya koyan Kurum’a bir başvurusu olup olmadığı veya prim ödeyip ödemediği Kurumdan sorularak, bu dönemde davacıya varsa ürün satışı yaptığı kişi, kurum ve kuruluşlar açıklattırılarak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığı sorulup, yapılmış ise belgeler getirtilerek, davacının kooperatif kaydının başlangıç tarihi de dikkate alınarak toplanan tüm deliller bir arada değerlendirilerek sonuca gitmektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.9.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.