21. Hukuk Dairesi 2008/7712 E. , 2008/14073 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2008
NUMARASI : 2007/227-2008/287
Davacı, 506 sayılı Yasa"ya tabi hizmetleri dışlanarak geri kalan sürede tarım Bağ-Kur sigoratlısı sayılmasına ve Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 29.05.1984 tarihinden itibaren SSK lı hizmetleri dışında kalan sürede, tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 3 adet adet tarlasını 2007 yılında edindiği, 16.08.1991 tarihli dilekçesinde tarım ile iştigal etmediğini bildirdiği, Ziraat Odası kaydının ise 19.02.2002 tarihinde başladığı, Tarım Kredi Kooperatifi kaydının bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş ise de bu sonuç eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu gibi dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin yanlış değerlendirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Somut olayda, davacının Tarım Bağ-Kur sigortasına 29.05.1984 tarihinde tescil edildiği, 20.04.1985 tarihinde başlayan 40 gün SSK zorunlu sigortalılığı nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdirildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; davacının Ziraat Odasına 19.02.2002 tarihinde kaydolduğu, Tarım Kredi Kooperatifine üyeliğinin bulunmadığı, ancak, 3 adet tarlasını satın almadığı, söz konusu tarlaların 2007 yılında kadastro tesbiti ile tapuda adına tescil edildiği, zabıta tahkikatına göre de daha önce babasından intikal ettiği, tarım faaliyetinin devam ettiği görülmektedir. Davacının terk dilekçesinde primleri ödeme gücünün bulunmadığından söz etmesi, prim ödeme yükümlülüğünden kaçınmak için terk isteminde bulunduğunu gösterebilir. Öteyandan, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı 2926 sayılı yasanın 5. maddesinde yer alan “sigortalı olmak yükümlülüğünden vazgeçilemez ve kaçınılamaz” hükmüne ve 6. maddesinde yazılı sigortalılığın sona erme nedenleri ile ilgili hükümlerine göre salt terk dilekçesinin verilmesi sigortalılığı sona erdiren bir neden de değildir.
Sosyal güvenlik hukuku ile ilgili bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davacının tarım faaliyetinin kısa süreli 40 günlük zorunlu SSK sigortalılığından sonra devam edip etmediği konusunda mevcut deliller yeterli görülmediği takdirde Mahkemenin re”sen araştırma yaparak sonuca gitmesi gerektiği dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının tescil tarihinden itibaren tarım faaliyetinin kesintisiz devam edip etmediği konusunda giriş bildirgesini düzenleyen köy muhtarı başta olmak üzere tüm köy muhtar ve gerektiğinde azalarını tesbit ederek tanık olarak dinlemek dosya içerisindeki diğer deliler ile birlikte değerlendirerek sonuca gitmekten ibarettir.
Yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.