19. Hukuk Dairesi 2014/149 E. , 2014/5450 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali - menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mobilya satış mağazasında satması amacıyla mobilya imal edip verdiğini ancak mobilyaların parasının müvekkiline ödenmediğini, alacaklarını tahsil için giriştikleri icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde ... 2. Noterliği"nden verilen vekaletnameye istinaden müvekkilinin, dava dışı ... vekili olarak imzaladığı toplam 19 adet senedin icra takibine konu edildiğini, senetler üzerinde borçlu ..."ın adının yazılı olup, vekili sıfatı ile davalı tarafından imzalanmasına rağmen sanki senetlerin iki ayrı borçlusu varmış gibi hem ... hemde müvekkili aleyhine takibe geçildiğini, müvekkilinin senetlerden dolayı alacaklı görünene şahsi olarak borçlu bulunmadığını, ..."ın takibe konu senetlerde adına atılan imzanın vekaleten imzalandığını ve imzaya itirazı olmadığını, İcra Müdürlüğü"ne verdiği mal beyanında belirttiğini, ayrıca İcra Hakimliğine verdiği dilekçede de davalının senetlerle ilgisi olmadığını bildirdiğini, müvekkilinin senetleri borçlunun vekili sıfatı ile imzalamış olması ve kendisininde davacıya şahsi olarak hiçbir borcu olmaması nedeniyle yapılan icra takibinden dolayı borcu bulunmadığını savunarak aleyhine açılan davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesini ve karşı davada , cebri icra tehdidi altında icra dosyasına 19.072,00 TL ödemek zorunda kaldığını, takibe konu senetlerin müvekkili tarafından vekaleten imzalandığını iddia ederek takibe konu senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile lehlerine tazminata karar verilmesini, icra tehdidi ile ödenen 19.072,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari temerrüt faizleriyle birlikte istirdadına, %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 22.03.2013 havale tarihli ıslah dilekçesinde, taraflar arasındaki ilişkinin yalnızca mal alışverişine dayanan ticari ilişki olmayıp, taraflar arasında nakit para alışverişi de olduğunu, nakden kaydı olan senetlerin bu durumun açık ispatı olduğunu belirterek üzerinde nakden kaydı olan veya bu hususta hiçbir kayıt içermeyen senetler yüzünden davayı kısmen ıslah ettiklerini bildirmiştir.
Mahkemece her ne kadar davacı, davalıya nakit para verdiğini ve ayrıca mobilya teslim ettiğini, karşılığında senetler aldığını, bu senetlerin davalı tarafından bir kısmının kasıtlı olarak eksik yazılmak suretiyle kambiyo senedi niteliği taşımadığını, senetlerden dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, menfi tespit iddiasının yerinde olmadığını, kendisinin dava dışı ... ile ilişki kurmadığını iddia etmekte ise de, asıl ve birleşen dava birlikte değerlendirildiğinde, ..."ın vermiş olduğu vekaletnameye istinaden bir kısım senetler düzenlenip dava dışı ...e verildiği, ondan da davacıya ciro edildiği, davalının vekil konumunda olduğu, dava dışı kişinin borcundan dolayı davalının sorumlu olamayacağı, dosyaya sunulan delillerle mal teslimi ve akdi ilişkinin ispat edilemediği,davacının yemin deliline de dayanmadığı, nakden kaydı bulunan
kambiyo senedi vasfında olmayan senetlerdeki imzanın davalıya ait olması karşısında bu senetlerin vekaletnameden ayrı olarak mahkemece değerlendirilip, borç para verildiğine ilişkin yazılı delil başlangıcı sayılmakla tanık dinlendiği, tanık beyanının da tüm senetler için yeterli olmayıp, ispat edilmeyen nakden kayıtlı alacaklar yönünden davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, bu durumda asıl davaya ilişkin olarak bir senet dışında davacının davasını ispat edemediği, asıl davada kabul edilen alacağın likit bulunduğu, asıl ve karşı davada talep edilen kötüniyet tazminatının koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşılık davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.