22. Hukuk Dairesi 2018/15599 E. , 2018/27100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalılar vekili, davacının davalı şirket işçisi olarak çalıştığını ve iş sözleşmesin haklı neden olmaksızın feshettiğini, davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ...nin tüm diğer davalı ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraf sıfatı (husumet, sıfat), davacının davaya konu yaptığı sübjektif hak ile taraflar arasındaki bağ, ilişkidir. Dava dilekçesinde davacının, "davacı ve davalı" olarak gösterdiği kişiler, şeklen o davanın tarafıdır. Ancak, mahkemece dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, dava dilekçesinde gösterilen kişi ya da kişilerin o hak ile bir bağının, ilişkisinin olması lazımdır. Dava dilekçesinde gösterilen kişi ya da kişilerin gerçek anlamda davacı ya da davalı sıfatına sahip olmaları gerekir.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin, dava ve taraf ehliyetine sahip olmaları, bu kişilerin taraf sıfatını haiz olduğu anlamına gelmez. Bir kişinin davada gerçekten davacı ya da davalı sıfatı yoksa dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilemez ve dava sıfat yokluğundan reddedilir.
Somut olayda, davacı tarafından hem ... ... Rest. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye hem de ...’a husumet yöneltilmiştir. Mahkemece her iki davalının da müşterek müteselsil sorumluluğu yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamında yer alan Ticaret Sicil Kayıtlarından davalı ...’ın davalı şirketin ortaklarından biri olduğu, ancak davacı tarafça tüzel kişilik hakkının kötüye kullanılması, kanuna karşı hile, işçinin haklarının alınmasını engelleme şeklinde tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirir bir iddiada bulunulmadığı gibi davacının hizmet döküm cetveline göre tüm çalışmasının davalı şirket nezdinde geçtiği, davacının davalı ... yanında bir çalışmasının bulunmadığı anlaşılmış olup tüzel kişilik olan şirket ve ortağın müteselsil sorumlu tutulmaları isabetli olmamıştır. Bu sebeple davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekirken, davalıların müşterek müteselsil sorumluluğu yönünde yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgililere iadesine 13.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.