9. Ceza Dairesi 2020/3859 E. , 2021/174 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak
Hüküm : Sanıklar ... ve ... hakkında beraat; sanık ... hakkında zincirleme şekilde tefecilik suçundan mahkumiyet
Dosya incelendi;
5271 sayılı Türk Ceza Kanununun 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanıklar hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasına 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekilerin katılma hakkı olmadığı, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müşteki ... vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
İncelemenin katılan Hazine vekilinin, sanıklardan ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine, sanık ..."un ise hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılan Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
3-Sanıklar ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre 01/01/2010 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2005-2010 olarak yanlış yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş, TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı doğrultusunda uygulanmasının ve 6545 sayılı Yasanın 81. maddesiyle değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceğinin infaz sırasında nazara alınması mümkün bulunmuş, sanığa verilen cezadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken 2 yıl 1 ay yerine hesap hatası sonucu 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini ise aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştirilen hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 19/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.