Davacı, SSK."ya tabi çalışmaları nedeniyle iptal edilen sürelerde tarım Bağ_kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava,zorunlu SSK lı çalışmaları ile çakışan süre harici Kurumca iptal edilen 06.11.1988-01.06.2006 tarihleri arası Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitine ilişkindir..
Mahkemece, çakışan zorunlu SSK sigortalılık süreleri makul sayılmadığından davanını reddine karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Davacının ilk defa 01.01.1986 tarihinden itibaren tescilinin yapıldığı, 2006 yılına kadar Tarım Bağ-kur lu kabul edilip 5458 Sayılı Yasadan yararlandırılarak taksitler halinde primleri tahsil edildikten sonra 07.11.1988-02.02.1989 tarihleri arası 86 gün,10.01.1992-29.02.1992 tarihleri arası 51 gün zorunlu SSK ile çakıştığından 06.11.1988-01.06.2006 tarihleri arası Tarım Bağ-kur sigortalılığının iptal edildikten sonra davacının ilk olarak yaptığı 11.05.2006 tarihli Tarım Bağ-kur prim ödemesine istinaden takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-kur sigortalılığı Kurum tarafından başlatıldığı kayıtlarda açıkça bellidir. Dava konusu dönemle ilgili olarak Kurum önce davacıya Tarım Bağ-kur lu olduğunu kabul edip 5458 Sayılı Yasadan yararlandırıp primlerini tahsil edip Tarım Bağ-kurlu olduğu yönünde güven verdikten sonra davacının çok kısa makul sayılacak sürelerde zeytinyağı fabrikasında zorunlu SSK lı çalışması gerekçe gösterilerek çok uzun sürenin iptali M.K.2. maddesinde ifade edilen iyiniyet kuralı ve sosyal güvenlik ilkeleri ile bağdaşmaz.Mahkemenin çok kısa makul süreler olmasına rağmen Tarım Bağ-kur sürelerini kesen zorunlu SSK lı çalışma sürelerini de makul süre olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece davanın kabulü yerine bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde reddine şeklinde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.