Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2016/104
Karar No: 2017/244

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/104 Esas 2017/244 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2016/104 E.  ,  2017/244 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza

    Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan sanık ..."ün TCK"nun 85/1, 62, 50 ve 52/4. maddeleri gereğince 15.100 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirmeye ilişkin Arapgir Asliye Ceza Mahkemesince verilen 02.07.2013 gün ve 40-45 sayılı hükmün, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 01.04.2015 gün ve 8066-5599 sayı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 08.07.2015 gün ve 241319 sayı ile;
    "Mağdurun okul inşaatında işçi olarak çalıştığı, 01.11.2009 tarihinde inşaatın dış cephesine kurulu iskele üzerinde levhaları taktıkları sırada zemine düştüğü, diğer çalışanların duydukları ses üzerine mağdurun yanına geldikleri, ambulans çağırdıkları, ambulansın gecikmesi üzerine kendi imkânları ile mağduru hastaneye götürdükleri, mağdurun düşmenin etkisi ile öldüğü otopsi tutanağı ve Adli Tıp Kurumu raporlarından anlaşılmıştır.
    Ölen ..., alt taşeron ... firması tarafından çalıştırılmaktadır. Dış cephe kaplaması işleri için gerekli iskelenin kurulmasının ve yürütülmesinin, bu meyanda ölenlerin çalıştırılmasının, ... firması adına iş yeri sorumlusu ... tarafından ve onun gözetiminde yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Olayın gerçekleşme nedeni iskelenin tekniğe uygun yapılmaması, pencere dışında içeri girilmesinin mümkün olmaması, ölenin emniyet kemeri ve ipini kullanmaması, kalas ve pencere denizliğinin yağmur nedeni ile ıslak ve kaygan olması sonucu bunların eğitim ve denetim eksikliğinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Taşeron ... adına iş yeri sorumlusu olan ve işleri yöneten ..."nın iskeleyi tekniğe uygun yapmamak, ölene işi nasıl yapacağı ve alınması gerekli tedbirlerle ilgili yeterli eğitimi vermemek, emniyet kemeri, baret gibi donanımların kullanılmasını kontrol ve temin etmemekle dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak ölüme sebebiyet verdiği anlaşıldığından takdiren teşdiden iddianamede atılı suçtan ceza tayinine gidilmiştir.
    Sanık ..."nun şantiye şefi olarak görev yaptığı, iskelenin kurulması ve kontrolü içeri giriş ve çıkışlarının uygun şekilde sağlanması ve iş güvenliği konularında sorumluluklarını layıkı ile yerine getiremediği anlaşıldığından dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak ölüme sebebiyet verdiği anlaşıldığından sanık ..."nun takdiren teşdiden iddianamede atılı suçtan ceza tayinine gidilmiştir.
    Sanık ..."ün inşaatta mevzuatın gerektirdiği halde kağıt üstünde kalan şantiye şefinin yerine yetkin bir şantiye şefi görevlendirmemek, üst ve alt işveren uygulamalarının iş güvenliği açısından denetlememek ve çeşitli yaptırımlar uygulamamak sureti ile görevini layıkı ile yerine getirmediği anlaşıldığından tali kusurlu olduğu anlaşılmış ve takdiren teşdiden iddianamede atılı suçtan ceza tayinine gidilmiştir.
    Sanık ..."ün Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinin "Yüklenici firma olan ...-... Yapı Firması bana aittir. Ben önce bu inşaatın sponsoru olan Acıbadem Holding ile daha sonra inşaatın dış cephe imalatı için ...Yapı Firmasıyla anlaştım. İşçileri işe ...Yapının bir şirketi olduğunu öğrendiğim ... Yapı Giydirme Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti"nin aldığını öğrendim. Yaptığım sözleşmeden dolayı işçilerin alımına tamamen ...Yapı karar verecekti. Güvenlik ile ilgili bütün işlemlerden ...Yapı sorumlu olacaktı. Sigorta ve diğer işlemlerden yine ...Yapı sorumludur. Benim işçilerle ilgili herhangi bir sorumluluğum bulunmamaktadır" şeklinde olduğu, bu minvalde yapılan inşaat işinin yüklenicisi sanığın sahibi olduğu ... Yapı firması olduğu, ancak bu firmanın dış cephe imalatı için ...Yapı firmasıyla anlaştığı, işçilerin işe ...Yapının bir şirketi olan ... Yapı Giydirme Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti"nin alması karşısında, inşaat sahibi olan sanığın, yapım işini alt işverene devretmesi ve ölen işçinin de alt işveren tarafından temin edilip onun sorumluluğu altında çalışması nedeniyle sanık ..."e kusur yüklenemeyeceği gözetilmeden beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmiştir.
    ... Yapı Giydirme Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti"nin 19.12.2009 tarihli yazısında, ... Yapı Giydirme Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti"nin inşaat sorumlusu olarak ..."nı tayin ettiğini, onun da kendisini temsilen ustabaşı sıfatıyla ..."nı ekip başı olarak sorumlu tayin ettiği belirtilmiştir.
    İnşaatın dış cephe işleri yüklenici/taşeron olarak ...Yapıya verilmiş, ancak işler bu şirketin alt şirketi olduğu anlaşılan ... Yapı Giydirme Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yürütülmüş, bir kısım montaj işleri alt taşeron ... tarafından yüklenilmiştir. ...Yapının iş yeri sorumlusu/şantiye şefi ..."dur.
    Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2012/8012-562 sayılı kararında "Sanığın Keleşoğlu İnşaat Taahhüt Ticaret Sanayi Limited Şirketi adına müteahhit olarak yapım işini yüklendiği inşaatta işçi olarak çalışan ölenin, iskelede meydana gelen kopma sonucu düşerek yaşamını yitirdiği olay nedeniyle yargılaması yapılan ve mahkûmiyetine hükmedilen temyiz incelemesine gelmeyen inşaat mühendisi Önder Özkan"ın inşaatın şantiye şefi olarak görev yaptığı iş güvenliğinden de sorumlu olduğu ve Önder Özkan tarafından işyerindeki iş güvenliğiyle ilgili bir eksiklik bulunduğuna dair sanığa herhangi bir talepte bulunulmadığı anlaşılmakla, sanığın inşaatın güvenliği ile ilgili konusunda ehil yetkili inşaat mühendisi olan Önder Özkan"ı şantiye şefi olarak ataması nedeniyle sanığa yüklenecek kusur bulunmadığından beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmedilmesi" nedeniyle hükmün bozulmasına karar verdiği anlaşılmıştır.
    Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/22085-14362 sayılı kararında "İnşaat sahibi olan sanığın, yapım işini alt işverene devretmesi ve ölen işçinin de alt işveren tarafından temin edilip onun sorumluluğu altında çalışması nedeniyle kusur yüklenemeyeceği gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelere dayanılarak mahkûmiyetine karar verilmesi" nedeniyle hükmün bozulmasına karar verdiği anlaşılmıştır.
    Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2004/326-328 sayılı kararında da "işi devreden kişinin işverenlik sıfatının kalktığı ve meydana gelen iş kazasında sorumluluğu olmadığına" karar vermiştir.
    Yukarıda açıklandığı şekilde, sanığın yüklenici olarak ... Yapı Firması adına üstlendiği inşaat işinin alt işveren sıfatı bulunan ve bilirkişi raporları ile mahkemece de bu yönde kabul edilen ...Yapı Firmasına devrettiği, ölen ..."ın da içinde bulunduğu işçilerin ...Yapının alt şirketi olan ... Yapı Giydirme Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından temin edildiği, ... Yapının alt yüklenici olarak adi şirket hükmündeki şüpheli ... ile anlaştığı ve işçilerin taşeron firmanın sorumluluğu altında çalışması nedeniyle sanık ..."e kusur yüklenemeyeceğinden, sanığın taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan kusurunun bulunmaması nedeniyle beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır" düşüncesiyle itiraz kanun yoluna müracaat etmiştir.
    CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 16.12.2015 gün ve 12566-19267 sayı ile, itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçundan; sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümleri Özel Dairece onanmak, sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkûmiyet hükümleri ise Özel Dairece düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taksirle bir kişinin ölümü ile neticelenen olayda sanığın kusurunun bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosyada;
    Ölen ..."ın, olay günü saat 16.30 sıralarında sanığın müteahhitliğini yaptığı inşaat halindeki binanın üçüncü katında dış cephe giydirme çalışmasını bitirip, iskeleden pencereyi kullanarak bina içine girmek için alüminyum kaplama pencere dış denizliğine bastığında, ayağının kayması nedeniyle yaklaşık 12.40 metre yükseklikten düşerek öldüğü,
    ..."ın hayatını kaybettiği inşaatın müteahhitliğini, sanık ..."ün sahibi olduğu ... Yapının üstlendiği, ... Yapı ile ...Yapı isimli firmanın inşaatın cephe işlerinin yapımı için sözleşme yaptıkları, sözleşme şartlarında iskele temini, montaj ve demontaj işlemlerinin işverenin; iş güvenliği ve işçi sağlığı kurallarına uymanın ise yüklenicinin sorumluluğunda olduğunun kararlaştırıldığı, ...Yapının bu inşaattaki işlerini ... Yapı Giydirme isimli şirketin yürüttüğü, bu şirketin 15.09.2009 tarihli sözleşme ile inşaatın kapaklı cam cephe kaplama, alüminyum doğrama, cam montajı ve benzer montaj işleri yapımı işini inceleme dışı sanık ..."na verdiği, 24 yaşındaki ölenin ... Yapı Giydirme şirketinin sigortalı işçisi olduğu, olay günü havanın yağmurlu olduğu ve güneşin saat 16.31"de battığı,
    Olay yeri inceleme raporuna göre; olayın meydana geldiği yerin kaba inşaatı bitmiş, zemin + dört kattan oluşan, dış cephelerinde inşaat iskelesi bulunan pansiyon inşaatı olduğu, olayın inşaatın zemin + üçüncü katında arka cephede bulunan iskelede meydana geldiği, ölenin düştüğü yerin havanın yağışlı olması nedeniyle çamurla kaplı olduğu, iskelenin alt kısmında yan yana genişliği 40 cm olan iki adet kalasın bulunduğu, iskele alt dış kısım yan demirinin dışarıya doğru eğik olduğu, ölenin düştüğü iskele ile zemin arasında 12.40 metre, iskele dış demiri ile pencere arasında 1.05 metre, iskele alt kısmında bulunan kalaslar ile pencere arasında 77 cm mesafenin bulunduğu, pencere denizliğinin 37 cm genişliğinde kağıtla sarılı alüminyum levha olduğu, levhanın üzerinde çamur izi ve 20 cm ebadında sürtünme izi bulunduğu, bu levhanın hemen bitimindeki alüminyum doğrama pencerenin sağ dış alt pervazındaki siyah fitilin yerinden çıkmış olduğu, içeriye doğru açık olan pencerenin genişliğinin 1.42, yüksekliğinin ise 1.02 metre olduğu, alt kısmındaki iskelenin 1.50 metre yukarısındaki üst iskele demirinin sol tarafından yerinden çıkmış, sağ tarafta aşağıya doğru sarkık, sağ ve sol üst kısımlarındaki metal levhanın tel ile iskele demirine bağlanmış olduğu,
    Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan keşif üzerine inşaat mühendisi ve emekli sosyal güvenlik bölge müdürü tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; olayın denetimsiz çalışmaktan kaynaklandığı, yüklenici firmanın ... Yapı olduğu, gerekli güvenlik tedbirlerini almaması, iş yerinde standartlara uygun iş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili gerekli uyarı levhaları ve iş yerinde şantiye şefi bulundurmaması, işçilerin baretsiz ve emniyet kemersiz çalışmasına müsaade etmesi, iskelenin güvenli olup olmadığını kontrol etmemesi ve gerekli denetimleri yapmaması, taşeron firmayı bu konularda denetlemeyerek iş güvenliğine uygun çalışmasını sağlamaması nedenleriyle eğer şantiye şefi varsa 3/8, yoksa 4/8 oranında kusurlu olduğu, ... Yapı Giydirme şirketinin de aynı nedenlerden dolayı 3/8 oranında kusurlu olduğu, ölenin ise olay sırasında baret ve emniyet kemeri olmaksızın yağışlı havada dış cephede çalışmasını sürdürerek kendi iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi sebebiyle 1/8 oranında kusurlu olduğu,
    İnşaat ve makine mühendisi olan iş güvenliği uzmanları tarafından düzenlenen üç kişilik bilirkişi raporuna göre; iskele bağlantılarının tekniğe uygun şekilde yapılmaması, iskele üzerinde alt ve üst seviyelere iniş ve çıkışlarda kullanılabilmesi için her kata merdiven tesis edilmemesi, iskelenin kullanılmaya başlanmadan önce ve kullanılmaya başlandıktan sonra zaman zaman kontrol edilmemesi ve iskeledeki eksiklikler belirlenerek düşmeyi önleyecek yapısal emniyet tedbirlerinin alınmaması, yapılacak denetimlerle kazalıya zimmet karşılığında verilen emniyet kemeri, ip ve baretin kullanılması için gerekli önlemlerin alınmaması, kazalı işçinin iskele üzerinde iken kendisine verilen emniyet kemerini kullanmaması ve pencere boşluğundan bina içerisine geçmek için kaygan zemine basarak şahsi güvenliğini korumada dikkatli ve tedbirli davranmaması nedeniyle kazanın meydana geldiği, inşaatın ana yüklenici firmasının ... Yapı olduğu, dış cephe işlerini yapılan sözleşme ile ...Yapı şirketinin üstlendiği, bu işlerin ... Yapı Giydirme şirketi tarafından yürütüldüğü, 15.09.2009 tarihli sözleşme ile inşaatın kapaklı cam cephe kaplama, güneş kırıcı, kompozit levha kaplama, alüminyum doğrama, cam montaj vb. montaj işlerinin inceleme dışı sanık ..."e verildiği, asıl işveren ... Yapı adına inşaatta yapılan işlerin inceleme dışı sanık ... tarafından yürütüldüğü, inceleme dışı sanık ..."in alt işveren işçileri tarafından kullanılan iskelenin kontrollerinin yapılmasını sağlamaması, alt işveren işçilerinin iskelede çalışırken emniyet kemeri ve halatı ile baret kullanmaları için alt işveren yetkililerini yazılı/sözlü uyararak gerekli önlemlerin alınmasını sağlamaması nedeniyle tali kusurlu, ... Yapı Giydirme şirketinin şantiye şefi olarak görevlendirdiği inceleme dışı sanık ..."nun iskele bağlantılarının tekniğe uygun şekilde yapılmasını sağlamaması ve denetim gözetim yapmaması nedeniyle asli kusurlu, montaj işlerini üstlenen inceleme dışı sanık ... ve ustabaşı olan diğer inceleme dışı sanık ..."nın iskelede çalışanların emniyet kemeri ve halatı ile baret kullanmalarını, iskelede bulunan yapısal eksikliklerin giderilmesini sağlamamaları nedeniyle ayrı ayrı tali kusurlu, ölenin ise yağmurlu havada iskelenin kaygan olabileceğini göz önüne alarak dikkatli ve tedbirli hareket etmemesi ile kişisel koruyucu donanımlarını kullanmaması nedenleriyle tali kusurlu oldukları,
    Raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla ... Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi iş güvenliği uzmanları tarafından düzenlenen üç kişilik bilirkişi raporuna göre; sanık ..."in ana müteahhit olduğu, tanık Selim Pilten"in başlangıçta görev yapıp resmi evrakta şantiye şefi olarak görünmeye devam etse de olay sırasında fiilen şantiye şefi olmadığı, sanık ..."in talimatları ile çalışan inceleme dışı sanık ..."in teknik bir eleman olup şantiye şefi olmadığı, bu halde sanık ..."in inşaatın tek sorumlusu olduğu, sanık ..."in kağıt üstünde kalan şantiye şefi yerine yetkin bir şantiye şefi görevlendirmemesi, ana işveren ... Yapı adına inşaatın tek sorumlusu olarak üst işverenlerin sorumluluğunda alt işverenin iş güvenliği konusundaki uygulamalarını, yapılan işi ve iş güvenliği tedbirlerine uyulmasını denetlememesi, çeşitli yaptırımlarla gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamaması, yükümlülüklerini yeterince yerine getirmemesi nedenleriyle tali kusurlu olduğu, inceleme dışı sanık ..."in sanık ..."in talimatları ile çalıştığı, bu nedenle kendisine kusur izafe edilmeyeceği, üst taşeron ...Yapının iş yeri sorumlusu inceleme dışı sanık ..."in gerek iskelenin kurulma ve kontrolü, gerek işçilerin iskeleden içeriye giriş ve çıkışlarını uygun şekilde sağlamaması gerekse iş güvenliği konularında üst işverenlere ait sorumlulukları yerine getirmemesi sebepleriyle asli kusurlu, taşeron inceleme dışı sanık ... adına iş yeri sorumlusu olan ve inşaatta işleri fiilen yürüten inceleme dışı sanık ..."ın iskeleyi tekniğe uygun olarak yapmaması, ölene işini nasıl yapacağıyla ve alınması gerekli iş güvenliği tedbirleriyle ilgili yeterli eğitim vermemesi, kişisel iş güvenliği donanımının kullanılmasını kontrol ve temin etmemesi nedenleriyle asli kusurlu olduğu, inceleme dışı sanık ..."in kusurunun bulunmadığı, ölenin kişisel iş güvenliği donanımlarını kullanmayıp düşebileceği bir yerde çalışırken dikkatsiz ve özensiz davranması sebebiyle tali kusurlu olduğu,
    Hususları yer almaktadır.
    Katılan ...; olayı görmediğini, şikâyetçi olduğunu,
    Tanık Fikret Şık; amcasının oğlu olan ölen ... ile birlikte beş gündür lise inşaatında işçi olarak çalıştıklarını, olay günü saat 16.00 sıralarında işlerini bitirip iskeleden içeriye pencereden girdiğini, ölenin de peşinden geldiğini, ses duyması üzerine dönüp baktığında ölenin iskeleye çarpıp yere düştüğünü gördüğünü, yağmur yağdığı için iskelenin kaygan olduğunu,
    Keşifte ayrıca; ölenin inmek için iskelenin çubuğuna bastığını, çubuğun iple bağlı olduğu için ayrıldığını, ölenin dengesini kaybederek aşağı düştüğünü, normalde pazar günü çalışmadıklarını, ancak ...Yapı zorladığı için gece geç saatlere kadar çalıştıklarını, çalışırken emniyet kemerleri olmadığını,
    Tanık ...; inşaatta dış cephe köpük kaplama işinin taşeronu olduğunu, olayı görmediğini, kendisinin de onbeş işçi çalıştırdığını, hepsine emniyet kemeri verdiğini, ilk birkaç gün kullanıp sonra bıraktıklarını, firmasında isteyenin gece de çalıştığını, kimseyi çalışması konusunda zorlamadığını,
    Tanık Selim Pilten; inşaat mühendisi olduğunu, sanık ... ile inşaatın başlangıç safhasında çalıştıklarını, temel aşamasında sanık ..."in yerine baktığını, daha sonra belediye meclis üyeliğine aday olması ve Malatya"ya gidiş geliş sorun olduğu için sanık ..."ten yerine birisini bulmasını istediğini, sanık ..."in bu isteğini kabul ettiğini, inşaat ruhsatı hazır olduğu için ruhsatta adının geçtiğini ancak ruhsata imza atmadığını, inşaatta şantiye şefi veya başka bir sıfatla görev yapmadığını,
    Tanık ...; inşaattayken seslerin olduğu yere gittiğinde öleni yerde yatarken gördüğünü, üzerinde emniyet kemeri ve kask gibi güvenlik araçlarının olmadığını, inşaatta çalışırken emniyet kemeri takmadıklarını, ancak firmanın zimmet karşılığında emniyet kemeri verdiğini,
    İnceleme dışı sanık ... savcılıkta; ölen ve tanık Fikret ile dış cephe montaj işi yaptıklarını, montaj işini yapmak için iskele kurduklarını, iskeleden bir süreliğine ayrıldığında ölenin düştüğünü, işçilere güvenlik amaçlı kemer verdiklerini, işçilerin çalışırken kemeri çıkarttıklarını, mahkemede; ustabaşı olarak çalıştığını, işçisi olan ölene işe başlamadan önce baret, emniyet kemeri ve iş ayakkabısı verip nasıl kullanılacağını söylediğini, yani iş eğitimi verdiklerini, şantiyenin her yerinde uyarı levhaları olduğunu, ölenin düştüğünü görmediğini, düştükten sonra yanına gittiğinde üzerinde işte kullanması için verilen eşyanın olmadığını,
    İnceleme dışı sanık ...; ölenin, inceleme dışı sanık ..."ın yanında dış cephe kaplama işi yaptığını, kendisinin de olay tarihinde ..."da yevmiye hesabı çalıştığını,
    İnceleme dışı sanık ... soruşturma evresinde; ...Yapı adlı şirketin inşaattan sorumlu ustabaşısı olduğunu, ölenin firmalarına taşeronluk yapan inceleme dışı sanık ..."ın yanında işçi olarak çalıştığını, ölenin işe alımından ve çalışmasından inceleme dışı sanık ..."ın sorumlu olduğunu, firmasının görevinin taşeronun yaptığı işi kontrol etmek olduğunu, olay sırasında inşaatta olduğunu, olayın olduğu iskelede gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını, iskeleyi sağlamlaştırmak için fazladan ağaçlarla destek yaptırttıklarını, işçilerin baretsiz ve kemersiz çalışmasına müsaade etmemelerine rağmen bazı işçilerin kemersiz ve baretsiz çalıştıklarını, kazanın olduğu gün yağmur yağdığı halde çalışmaya devam ettiklerini, şantiyedeki herkesin olay günü çalıştığını, mahkemede; olayın gerçekleştiği inşaatın müteahhidinin sanık ... olduğunu, sanık ... ile daha önce telefonda görüştüğünde havanın kapalı olduğunu ve şantiyede çalışılamayacağını söylediğini, buna rağmen sanık ..."in bilgisi ve izni olmadan işçilerle toplantı yapıp işçileri şantiyede çalıştırdığını, kazanın meydana geldiği inşaatın iskelesini ... Yapının kurduğunu,
    İnceleme dışı sanık ... kollukta; ... Yapının inşaattaki sorumlu personeli olduğunu, inşaatın dış cephe yapım işini alan ...Yapının işlerini kontrol ettiğini, ...Yapının bu işleri kime yaptırdığını bilmediğini, olay sırasında inşaatta bulunduğunu, fakat ölenin düştüğünü görmediğini, savcılıkta; ... Yapının teknik elemanı olarak çalıştığını, sanık ... ne derse onu yaptığını, inşaattaki fonksiyonunun sanık ..."in talimatları doğrultusunda eksikliklerin bir an önce giderilmesini sağlamak olduğunu, inşaatta şantiye şefi olarak çalışmadığını, sanık ..."in yanında sigortalı olarak çalıştığını, olay günü inşaat şantiyesinde bulunduğunu, mahkemede ise; inşaat teknikeri olduğunu, bu nedenle şantiye şefliği yapmasının mümkün olmadığını,
    İfade etmişlerdir.
    Sanık ... kollukta ve savcılıkta; inşaatın müteahhidi ve yüklenici firması olan ... Yapının kendisine ait olduğunu, inşaatın dış cephesinin yapım işini taşeron firma olan ...Yapıya sözleşme ile verdiğini, inşaatın dış cephe yapımında çalışan işçilerden bu firmanın sorumlu olduğunu, olayın meydana geldiği sırada inşaatta bulunduğunu, işçileri ...Yapının bir şirketi olan ... Yapı Giydirme şirketinin işe aldığını öğrendiğini, sözleşme gereğince işçi alımları ve güvenlik ile ilgili bütün işlemlerden ...Yapının sorumlu olacağını, şantiye şefinin resmiyette tanık Selim olduğunu, ancak resmiyette gözükmemekle birlikte inşaatın şantiye şefliğini inceleme dışı sanık ..."in yaptığını, inceleme dışı sanık ... ve tanık Selim ile aralarında herhangi bir sözleşme olmadığını, tanık Selim"in kaba inşaat döneminde şef olarak çalıştığını, firma olarak işçilerle ilgili herhangi bir denetim yapmadıklarını, ancak ara sıra işçileri toplayıp onlara güvenlik ile ilgili olarak bilgi verdiklerini, olaydan iki gün önce sorumlu firma şefi olan inceleme dışı sanık ... ile bu konuyu özellikle konuştuklarını, işçilerin güvenlik ekipmanlarını kullanmamaları nedeniyle bu konuda önlem alınması gerektiğini söylediğini, olay günü inşaatta ... Yapının kendisinden başka sorumlusunun bulunmadığını, mahkemede; ölenin taşeron firmanın çalışanı olduğunu, her türlü sorumluluğun taşeron firmaya ait olduğunu savunmuştur.
    Uyuşmazlığın sağlıklı bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi bakımından, öncelikle taksir ve unsurları üzerinde durulması gerekmektedir.
    Kural olarak suç, ancak kastla işlenebilecekken, kanunda açıkça gösterilen hallerde taksirle de işlenebileceği kabul edilmiştir. Failin cezalandırılabilmesi için kanunda açık bir düzenleme bulunmasının zorunlu olduğu istisnai bir kusurluluk şekli olan taksir, 5237 sayılı TCK’nun 22/2. maddesinde; “dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla bir davranışın, suçun yasal tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır.
    Toplumsal yaşamda belli faaliyetlerde bulunan kimselerin başkalarına zarar vermemek için bir takım önlemler alması ve bazı davranış kurallarına uyma zorunlulukları bulunmaktadır. Bu kurallar toplum olarak yaşama zorunluluğundan doğabileceği gibi, Devletin müdahalesiyle de ortaya çıkabilmektedir. Taksirli suç bu kuralların ihlal edilmesi sonucu belirir, fail tedbirli ve öngörülü davranmamış olduğu için cezalandırılır. Bu bakımdan sorumluluğun nedeni, öngörebilme imkân ve ödevinin varlığına rağmen sonuca iradi bir hareketle neden olmaktan kaynaklanmaktadır.
    Ceza Genel Kurulunun birçok kararında vurgulandığı ve öğretide de benimsendiği üzere taksirli suçlarda ayrıca aranması gereken unsurlar;
    1- Fiilin taksirle işlenebilen bir suç olması,
    2- Hareketin iradi olması,
    3- Neticenin istenmemesi,
    4- Hareketle netice arasında nedensellik bağının bulunması,
    5- Neticenin öngörülebilir olmasına rağmen öngörülmemiş olması,
    Şeklinde kabul edilmektedir.
    Sonucun gerçekleşmesinde, mağdurun taksirli davranışının da etkisinin bulunması halinde, diğer taksirli davranış nedensellik bağını kesmediği sürece bu durum failin taksirli sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gibi, taksirin niteliğini de değiştirmeyecektir. 5237 sayılı TCK"da kusurun derecelendirilmesi suretiyle herhangi bir ceza indirimi söz konusu olmadığından, bu hal ancak temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabilecektir.
    Bu genel açıklamalardan sonra, iş sağlığı ve güvenliği konusuyla ilgili düzenlemelerin de gözden geçirilmesi gerekmektedir.
    4857 sayılı İş Kanununun 2. maddesinin altıncı fıkrası; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur”,
    4857 sayılı İş Kanununun, 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılan, fakat suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 77. maddesi; "İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.
    İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir...",
    11.02.2004 tarih ve 25370 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan, ancak suç tarihinden sonra 25.04.2013 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle yürürlükten kaldırılan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinin 5. maddesi; “İşveren, işyerinde kullanılacak iş ekipmanının yapılacak işe uygun olması ve bu ekipmanın işçilerin sağlık ve güvenliğine zarar vermemesi için gerekli tüm tedbirleri alacaktır.
    İşveren:
    a) İş ekipmanını seçerken işyerindeki özel çalışma şartlarını, sağlık ve güvenlik yönünden tehlikeleri göz önünde bulundurarak, bu ekipmanın kullanımının ek bir tehlike oluşturmamasına dikkat edecektir.
    b) İş ekipmanının, çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden tamamen tehlikesiz olması sağlanamıyorsa, riski en aza indirecek uygun önlemleri alacaktır”,
    07.04.2004 tarih ve 25426 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan, ancak suç tarihinden sonra 15.05.2013 tarih ve 28648 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle yürürlükten kaldırılan Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğinin 4. maddesi ise; “İşverenler, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının tesis edilmesi için gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu amaçla, işverenler, çalışanları, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek, onların karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ve bunlarla ilgili alınması gerekli tedbirler konusunda işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimi programları hazırlamak, eğitimlerin düzenlenmesini, çalışanların bu programlara katılmasını sağlamak ve verilecek eğitim için uygun yer, araç ve gereç temin etmekle yükümlüdürler”
    Şeklinde düzenlenmiştir.
    Bu hükümlere göre asıl işverenin alt işveren ile birlikte, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemleri alma, bu önlemlere uyulup uyulmadığını denetleme, işçileri yapmakta oldukları işlerinde karşı karşıya bulundukları mesleki riskler ile uyulması gerekli sağlık ve güvenlik tedbirleri hususunda eğitime tabi tutma, yasal hak ve sorumlulukları noktasında bilgilendirme konularında yükümlülükleri bulunmaktadır.
    Bu bilgiler ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    ... Yapı Giydirme şirketinin sigortalı işçisi olan ölenin, olay günü saat 16.30 sıralarında sanık ..."in müteahhitliğini yaptığı inşaat halindeki binanın üçüncü katında dış cephe giydirme çalışmasını bitirip, iskeleden pencereyi kullanarak bina içine girmek için alüminyum kaplama pencere dış denizliğine bastığında, ayağının kayması nedeniyle yaklaşık 12.40 metre yükseklikten düşerek öldüğü olayda;
    İş sağlığı ve güvenliği konusunda sanık ..."e ait ... Yapının, işi devrettiği alt işveren konumundaki ...Yapı ile birlikte sorumluluğunun devam etmesi, yapılan sözleşme gereği iskele temini ile montaj ve demontaj yapımının ... Yapıya ait olması, inceleme dışı sanık ..."in tekniker olup sanık ..."in talimatlarını yerine getirdiğini ifade etmesi ve inceleme dışı sanık ..."in olay günü yağmurlu havada işçilerin sanık ..."in talimatı ile çalıştıklarını belirtmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; inşaata şantiye şefi atamayan ve ana işveren ... Yapı adına sorumluluğu bulunan sanık ..."in, iskelenin güvenli olup olmadığını kontrol etmemesi ile alt işverenin iş güvenliği konusundaki uygulamalarını ve işçilerin kurallara uygun şekilde çalışıp çalışmadığını denetlememesi nedenleriyle olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğu kabul edilmelidir.
    Bu itibarla haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi