Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/20363 Esas 2017/2358 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/20363
Karar No: 2017/2358
Karar Tarihi: 21.03.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/20363 Esas 2017/2358 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/20363 E.  ,  2017/2358 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, yersiz ödenen sağlık yardımlarının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Sigortalılık süreleri iptal edilen kişiler ile hak sahipleri için yapılan sağlık giderlerinin yasal faiziyle birlikte tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali üzerine açılan eldeki davada, davalı ..."ın icra takibinden sonra icra dosyasına ödeme yapıldığı, icra borcunun taksitler halinde bankaya yatırıldığını savunması karşısında, ödeme iddiası yöntemince incelenip araştırıldıktan, ödemeye ilişkin belgeler celp edildikten sonra sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Diğer taraftan, davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın % 20"sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür.
    İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, dava konusu alacağın takip ve dava tarihi itibariyle varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu gözetilerek hüküm altına alınan tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin ve davalı ..."ın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.