8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/1241 Karar No: 2014/4355 Karar Tarihi: 17.03.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/1241 Esas 2014/4355 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2014/1241 E. , 2014/4355 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erciş Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2013 NUMARASI : 2012/248-2013/18
M.. D.."in mirasçılık belgesi istemi davasının reddine dair Erciş Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 15.01.2013 gün ve 248/18 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, miras bırakanı olduğunu ileri sürdüğü babaannesi K. oğlu R.kızı H.’ye ait mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir. Mahkemece, miras bırakanın verasete esas nüfus kayıt örneğinin olmadığından mirasçılarının tespit edilemediği, bu haliyle davanın sübut bulmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 30. maddesi hükmüne göre doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde, gerçek durumun her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğu düzenlenmiştir. Somut olaya gelince; davacı miras bırakanı babaannesi K. R.kızı H.’ye ait mirasçılık belgesini istemiştir. Dairemizin geri çevirme yazısı üzerine gönderilen ve eldeki temyize konu dosya arasına konulan Erciş Sulh Hukuk Mahkemesi"ne ait 2003/64-2004/87 Esas ve Karar sayılı kesinleşen dava dosyasında, R.kızı H.’nin eşi R.C.’ın dedesi Cafer’e ait mirasçılık belgesi verilmiştir. Anılan dosya arasında R. kızı H.’ye ait nüfus kaydı yer almaktadır. Nüfus kayıtlarında Halime’nin baba adı R. olup onun da baba adı ise S.’dır. Davacı, murisini K. R. kızı H. olarak bildirmiştir. Diğer bir deyişle, S.oğlu R. kızı H.ile K. oğlu R. kızı H.’nin aynı kişiler olup olmadığı, üzerinde durulmamış, tanıklardan bu husus sorulup belirlenmemiştir. Kaldı ki az yukarıda esas ve kararı belirtilen dava dosyası ile eldeki dava dosyasında yer alan nüfus kayıtları, diğer belge ve bilgiler nazara alındığında aynı kişiler olabilecekleri konusunda duraksama hasıl olmaktadır. Az yukarıda açıklanan hukuksal olgu uyarınca, mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği kuşkusuzdur. O halde Mahkemece, davacı tanıklarının davetiye ile çağrılmak suretiyle yeniden dinlenmesi, S. oğlu R.’ün kızı H. ile K. R. kızı H.’nin aynı kişiler olup olmadığının, Halime’nin dedesinin lakabının olup olmadığının, nüfusta kayıtlı ismi ile anılıp anılmadığının, ayrıntılı bir biçimde sorulup belirlenmesi, Erciş Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2003/164-2004/87 Esas ve Karar sayılı dava dosyasının nazara alınması, ondan sonra toplanan delil durumuna göre mirasçılık belgesinin aksi ispat edilene kadar geçerli belgelerden olduğu ve hakları zarar görenler tarafından her zaman iptalinin istenebileceği gözönüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Usul ve Kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.