12. Ceza Dairesi 2017/767 E. , 2018/10091 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/4-1-a, 52/2, 52/4, 50/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii ve müşteki kurum vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
(I) Müşteki kurum vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede,
Müşteki kurum vekilinin taksirle öldürme suçundan dolayı doğrudan suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığı; dolayısıyla katılma hakkına da sahip olmadığı anlaşıldığından, hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmayan müşteki kurum vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,
(II) Sanık ... müdafiinin sanık hakkında verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye ve sair nedenlere yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak;
... Elektronik İnş. Tic. San. Ltd. Şti. ile ... Müh. İnş. San. Ve Tic. Ltd Şti. adi ortaklığının ihale ile devraldığı kuzey çevre yolu ve bölünmüş yol yapım işi çerçevesinde yürütülen yol yapım faaliyeti sırasında olay günü saat 17:30 sıralarında yapımı devam eden toprak zeminli yer yer çukurlar bulunan kullanılmakta olan karayoluna paralel olan 13 metre genişliğindeki karla kaplı stabilize yola üzerinde reflektörlü yeleği ve elinde bayrağı bulunan işaretçi kazalı işçinin göstermesiyle girip geri geri yanaşmaya çalışan harfiyat kamyonu sürücüsü sanığın işaretçinin işaretini almadan geri geri ilerleyerek işçinin üzerinden geçtikten sonra durumu farkettiği ve bu şekilde işçinin hayatını kaybettiği olayda, her ne kadar hükme esas alınan 10.11.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre şantiye şefi olarak söz konusu şantiyede görev yapan sanığa iş sağlığı ve güvenliği eğitimi vermediği-verdirmediği, işçileri eğitmediği/eğitimini sağlamadığı, işyerinin ve iş makine ve kamyonları ile şantiyede bulunan tüm makinelerin risk değerlendirmesini yapmadığı-yaptırmadığı, işyerinde işin başına teknik anlamda bir nezaretçi ataması yapmadığı-görevlendirilmesini sağlamadığı, işçilere kişisel koruyucu malzemeleri anlamında iş elbisesi, bot, çizme v.b malzemelerin verilmesini sağlamadığı, işi işçilerin insiyatifine terkettiği, işyerine uyarıcı levha taktırmadığı ve işçileri denetlemediğinden bahisle asli kusur verilmiş ve mahkemece de kusur durumu bu şekilde kabul edilmiş ise de; kazanın asıl sebebinin kamyon şoförü olan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanık Kazım"ın işaretçinin işaretini beklemeden ve kendisini görmeden harekete başlamış olmasından kaynaklandığının anlaşılması karşısında, söz konusu güvenlik önlemlerini almayan ve etken eylemiyle kazaya neden olmadığı anlaşılan sanığın oluşa uygun düşen 16.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda da işaret edildiği şekilde tali kusurlu olduğunun kabulü ile kusur durumuyla uyumlu olacak biçimde alt sınırdan cezalandırılması yerine, oluşa uygun düşmeyen bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi,
3-TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde, karar tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA 23/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.