16. Hukuk Dairesi 2018/5298 E. , 2021/1190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, Onikişubat İlçesi/çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişi ..."ın 22.05.2014 tarihli raporuna ekli krokide (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 2.252,48 metrekare miktarındaki taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen temyize konu taşınmaz bölümlerinin, taşınmazların sınırında bulunan...’nün kıyı çizgisinin dışında kaldığı ve bu bölümler üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro Müdürlüğünün 10.01.2011 günlü yazısında, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümlerinin, ... olarak 1960 yılında tespit harici bırakıldığı belirtilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonrası aldırılan jeolog bilirkişi raporunda, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerin zemini ile göl alanının zeminin farklı olduğu, göl alanı ile etrafındaki araziler arasında, göl suyu seviyesinin yükselmesiyle oluşan kıyı çizgisi bulunduğu, nizalı taşınmazların bu çizginin dışında kaldığı, ayrıca bu bölümler ile göl alanı arasında drenaj kanalı bulunduğu belirtilmesine rağmen Mahkemece, bu kanalın kim tarafından ne zaman ve ne sebeple yapıldığı, DSİ tarafından bu yerde herhangi bir ıslah çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmamış; Kahramanmaraş Belediyesi"nin 21.03.2012 günlü yazısında, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, ...’nün korunması amacıyla 2009 yılında mevzi imar planı tadilatı yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen, nizalı taşınmaz bölümlerinin ilk defa ne zaman imar planı kapsamına alındığı ve bu imar planının ne zaman kesinleştiği ... ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı"ndan ayrı ayrı sorularak açıklığı kavuşturulmamış ve ayrıca 3 kişilik
ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğunu, niteliğini ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı gerekçeli rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle nizalı taşınmaz bölümlerinin ilk defa hangi tarihte ve hangi imar planı kapsamına alındığı, bu planın hangi tarihte kesinleştiği ... ile Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı"ndan ayrı ayrı sorularak, imar planı ve imar durumuyla ilgili tüm belgeler dosya arasına alınmalı, nizalı taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde ıslah çalışması veya benzeri çalışmalar yapılıp yapılmadığı DSİ Bölge Müdürlüğünden sorulmalı, taşınmazların imar planı kapsamına alındığı tarih (imar planının kesinleştiği tarih) dava tarihinden daha önceyse bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğü’nden getirilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, nizalı taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, bataklık ya da sazlık gibi yerlerden olup olmadığı, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümlerinin sınırında bulunduğu belirtilen drenaj kanalının kim tarafından, ne zaman ve ne sebeple yapıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerilerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünün ne olduğunu, taşınmaz bölümlerinin imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; jeolog bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin niteliğini, bataklık - sazlık niteliğinde bulunan yerlerden olup olmadığını, göl yatağı olup olmadığını, gölün etki alanı içerisinde kalıp kalmadığını ya da gölden kazanılıp kazanılmadığını belirten, önceki jeolog raporunun değerlendirildiği, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, gerektiğinde taşınmazların muhtelif yerlerine yeterli derinlikte çukur da açtırılmak suretiyle söz konusu hususların araştırılması istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye, hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, üzerilerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar- ihyanın hangi tarihte tamamlandığını açıklayan rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, nizalı taşınmaz bölümlerinin “hangi vasıfla” tapuya tesciline karar verildiğinin belirtilmemiş olması da isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.