Hırsızlık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2016/2096 Esas 2016/6988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2096
Karar No: 2016/6988
Karar Tarihi: 25.04.2016

Hırsızlık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2016/2096 Esas 2016/6988 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, temyiz itirazlarında, cezaların belirlenmesinde hatalı gerekçeler kullanıldığı ve sanık için atanan avukatlık ücretinin yanlış biçimde yargılama gideri olarak yükletildiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca, sanığın kimlik bilgilerini kullanarak başkası hakkında iddianame düzenlemesi, yanlış bir şekilde aynı yasa kapsamında cezalandırılmıştır. Bu nedenle, hükümler bozulmuş ve sanığın kazanılmış hakları saklı tutulmuştur. Mahkeme kararında bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: Türk Ceza Kanunu'nun 35., 206/1., 267/1. ve 268/1. maddeleri, CMK'nın 150/3. maddesi, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi.
22. Ceza Dairesi         2016/2096 E.  ,  2016/6988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma, konut dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    a) Hırsızlık suçundan temel ceza asgari hadden belirlendiği halde, teşebbüs nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 35. maddesi ile uygulama yapılırken, yetersiz gerekçe ile cezanın en alt orandan indirilmesi,
    b) Hırsızlık suçundan temel ceza asgari hadden belirlendiği halde, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan uygulama yapılırken, yetersiz gerekçe ile cezanın alt orandan uzaklaşılarak artırılması,
    c) Sanığın, yakalandığında kardeşi olan ..."nin kimlik bilgilerini kullanarak kardeşi hakkında iddianame düzenlenmesine sebep olması şeklindeki eyleminin TCK.nun 268/1 yollamasıyla 267/1. maddesindeki başkasının kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturmasına karşın hatalı vasıflandırma ile aynı Yasa"nın 206/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
    d) Sanığa 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak sanığı savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, soruşturma ve kovuşturma evresinde atanan zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, sanığa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,
    e) Kabule göre de;
    Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararının, yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 25/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.