Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5413 Esas 2021/7462 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5413
Karar No: 2021/7462

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5413 Esas 2021/7462 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nde görülen bir karşılıklı boşanma davasında, davacı kadına daha uygun miktarda manevi tazminat verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Ayrıca, 15/02/2016 doğumlu ortak çocuk Özden'in velayetinin annesine verilmesi ancak kişisel ilişki kurulması konusunda karar bozulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddelerindeki hükümler dikkate alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerektiği vurgulanmıştır.
2. Hukuk Dairesi         2021/5413 E.  ,  2021/7462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda manevi(TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
    3-Velayeti anneye verilen 15/02/2016 doğumlu ortak çocuk Özden ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun fikri ve sosyal gelişmesi için de yetersizdir. Bölge adliye mahkemesince baba ile ortak çocuk Özden arasında daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA; bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2021 (Çrş.)



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.