Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8088
Karar No: 2015/15250
Karar Tarihi: 28.04.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/8088 Esas 2015/15250 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2015/8088 E.  ,  2015/15250 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalı şirketin ... Bünyesinde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkilinin dava dışı ...’de 02.01.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, 30.09.2011 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, 01.10.2011 tarihinde davacının tüm hakları ile birlikte ...ce bağlı davalı şirkete geçişinin yapıldığını ve 03.01.2013 tarihine kadar ... bölgesi ... olarak çalıştığını, davalı şirket çalışanı ve davacının bağlı olduğu bölge müdürü ...’in 28.12.2012 tarihinde davacıyı telefonla arayarak toplantı yapacaklarını söyleyerek yanına çağırdığını, sonrasında davacıdan istifa yazmasını, aksi takdirde şirketin kötü referans olacağını, eğer istifa dilekçesi vermez ise iş akdinin 25. Madde uyarınca feshedileceğini, iş bulmakta zorlanacağının, istifa ettiği takdirde haklarının ödeneceğinin söylendiğini, müvekkilinin istifa etmeyeceğini belirtmesi üzerine bölge müdürü tarafından derhal savunmasını vermesinin istendiğini, davacının 02.01.2013 tarihinde noter ihtarnamesi ile savunmasını işverene tebliğ ettiğini, davalı şirketin aynı gün ve akabinde farklı bölgelerde görev yapan 12 çalışanından da aynı yöntemle istifa dilekçesi almak için baskı yaptığını, bu çalışanlarından bazılarının baskılar sonucu ve iş bulma korkusu nedeniyle istifa dilekçesi vermek zorunda kaldığını, davacının davalı şirkette çalıştığı 5 yıl boyunca çalışmasına ve iş performansına gerekli özeni fazlasıyla gösterdiğini, hiçbir uyarı, savunma talebi almadığını, aksine başarılarından dolayı sürekli prim aldığını, her yıl yılın mümessili ödülüne aday gösterildiğini, 2011-2012 yıllarında tüm Türkiye çalışanları arasında yılın mümessili unvanını aldığını ve tüm çalışanların üzerinde olan %10 maaş zammı aldığını, tanıtım faaliyetlerini eksik gerçekleştirmesinin söz konusu olmadığını, tüm ilaç firmalarında olduğu gibi davalı şirket çalışanlarının da esnek çalışma saatlerine mensup olduğunu, mesai saatlerini kendileri düzenlediğini iddia ederek feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacıya fesih bildirimin 03.01.2013 tarihinde tebliğ edilmesine karşın iş bu davanın bir aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeniyle öncelikle hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının müvekkili şirkette 01.10.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin İş Kanunu’nun 17. ve 18. Maddeleri uyarınca feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinden doğan asli edimi doktor, eczane ve poliklinik ziyaretleri gerçekleştirerek ilaç tanıtımı yapmak olan davacının mesai saatlerine uygun hareket etmeksizin mesai saatleri içinde tanıtım görevini yerine getirmemeyi alışkanlık haline getirdiğini, bölge müdürüne verdiği günlük ziyaret raporlarında da gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, davacının görev ve sorumluluklarının tanıtılacak ve pazarlanacak olan ilaçlar hakkında edinilmesi gereken tüm bilgileri edinmek, ziyaret edeceği eczaneleri, hastaneleri, kamu ve Özel kurum veya kuruluşların doktorlarını veya sağlık ocaklarını belirlemek, belirlenen yerlere giderek tanıtacağı ilaçla ilgili katalog veya örnek mamulleri göstererek açıklamalarda bulunmak, ilacın fiyatı ve kredi şartlan ile fiyatlarda meydana gelebilecek değişiklikler hakkında görüştüğü kişilere açıklamalar yapmak, siparişler almak ve bunları firmaya göndermek, yaptığı işlemler hakkında rapor yazmak ve amirine iletmek şeklinde olduğunu, müvekkili şirket bölge müdürlüğünün davacının ziyaret formalarının doğruluğunu incelemeye başladığını ve davacının aracında bulunan GPS cihazında yapılan araştırma ve inceleme sonucunda; mesai saatlerine uygun hareket etmediği, mesai saatleri içinde, tanıtım görevlerini yerine getirmeyerek çalışma programına uymadığı ve gerçeğe aykırı ziyaret raporu hazırlayarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin tespit edildiğini, muhtelif tarihlerde işe geç geldiğini, geç çıktığını, yine muhtelif tarihlerde ziyarete gitmediği GPS kayıtlarında mevcut iken Kuşman ziyaret raporlama sistemine girdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının yapmadığı ziyaretleri yapmış gibi göstererek ziyaret programına girdiğini davalı şirketin davacının aracında bulunan GPS takip sisteminden tespit ettiği, takip sistemine ilişkin kayıtlar dosya içinde bulunmasa da buna ilişkin şirket içi yazışmaların dosya içinde bulunduğu, bu nedenle davalı şirket tarafından yapılan feshin haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 Sayılı İş Kanunu’nun 26. maddesinde düzenlenen 6 iş günlük nispi ve bir yıllık mutlak hak düşürücü süre aynı yasanın 25. maddesinde ki haklı nedenlerle bildirimsiz fesihlerde uygulanacak olup, 18 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçerli fesih hallerinde uygulanacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Kısaca 26. maddedeki hak düşürücü süre, işçinin 24. maddenin 2. fıkrasına ve işverenin 25. maddenin 2. fıkrasına dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Yoksa işverenin geçerli nedene dayanan fesihlerinde 26. maddede öngörülen hak düşürücü sürelerin işlemesi düşünülemez. Ancak geçerli nedenlerle fesih beyanı da, yenilik doğurucu bir hak olması nedeni ile bir hak düşürücü süreye tabi tutulması kaçınılmazdır. Yargıtay bu süreyi, makul bir süre olarak belirlemiş ve işverenin feshe konu geçerli nedeni öğrendikten sonra, fesih hakkını makul süre içinde kullanması gerektiğini, bu süre geçtikten sonra yapılan feshin geçersiz olacağını belirtmiştir(9. HD. 12.9.2005 gün ve2005/24429 Esas, 2005/29361 Karar). Geçerli fesih nedeninin doğmasından sonra, feshin etkisizleştiği ve geçersizliğini yitirdiği sonucunun çıkarılabilmesi için ne kadar bir süre geçmesi gerektiği konusunda mutlak bir süre verilemez. Haklı neden için öngörülen 26. maddede belirtilen süre de ölçü olamaz. Süre unsuru, somut olayın özellikleri ile birlikte değerlendirilmelidir. Özellikle davranış ve yeterlilik nedeni ile fesihte, fesih hakkının kullandığı anda işçinin feshe konu edilen davranışı iş yerinde olumsuzluklara neden olmaya devam ediyor ve iş yerinde iş ilişkisinin devamını etkiliyorsa, bir anlamda işçinin davranışı veya diğer geçerli nedenler etkisini yitirmemiş ise, makul süre geçmediğinin kabulü gerekir.
    Davacının iş akdi, ziyaret etmediği halde ziyaret yapmış gibi bunu ziyaret takip sistemine girdiği ve bu durumun davacının aracında bulunan GPS takip sistemi ile tespit edildiği gerekçesiyle feshedilmiş ise de, takip sistemine ilişkin kayıtların dosya içinde bulunmaması, davacının konuya ilişkin alınan savunmasında bu isnatları kabul etmemesi nedeniyle davalı şirketin feshin geçerli olduğunu ispatlayamadığı ayrıca davacının bu şekilde sisteme girdiği savunulan son ziyaret tarihinin 30/11/2012 tarihi olması karşısında fesih için makul sürenin de geçtiği anlaşılmakla davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
    3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 5 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
    4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aya kadarki ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
    5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre belirlenen 1.500 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafından yapılan 252.35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
    Kesin olarak 28.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi