9. Hukuk Dairesi 2015/8080 E. , 2015/15243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde belirsiz sürekil iş sözleşmesi ile 18/10/2007 tarihinden beri "Bina hizmetleri yetkilisi" unvanıyla aralıksız çalıştığını, iş akdi 31/05/2013 tarihi itibariyle haksız bir şekilde feshedildiğini iddia ederek feshin geçersiz olduğunun tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının işe iade davasını 1 ay içerisinde açması gerektiğini, bu süreye uyulmadığından davanın reddine karar verilmesini, davacının 18/10/2007 tarihinde başladığı görevine iş sözleşmesinin müvekkil banka tarafından iş kanunu uyarınca geçerli nedenlerle 31/05/2013 tarihinde feshedildiğini, davacının usul ve mevzuata aykırı güveni zedeleyici işyeri disiplini ihlal eden tutum ve davranışları nedeniyle müvekkil banka tarafından davacının yazılı savunması istenmiş ise de yazılı savunmasının da haklı ve geçerli bir nitelik taşımadığını, iş yeri disiplini ve sadakat borcunu ihlal eden söz konusu tutum ve davranışlarının müvekkil bankanın güvenini sarstığını, itibarını zedelediğini, şöhretine zarar verdiğini, açıklanan nedenlerle iş akdi feshinin geçerli nedenlere dayandığı net bir şekilde ortada olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, idari işler müdürü olan davacının usule aykırı olarak yemekhane çalışanlarına talimat verdiği ve o günün menüsünde olmayan yemeklerden kendisi için hazırlattığı ve yediği, kendisine karşı çıkan personelin uyarılarını ise “ben buranın müdürüyüm, sen işine bak” diyerek dikkate almadığı, bu nedenle yapılan feshin geçerli nedene dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Gerek işverenin geçerli sebebin varlığı gerekse işverenin gösterdiği sebep dışında bir sebeple dayandığı ileri sürülmesi durumunda bu vakıalar bir hukuki işlem olmadığından takdiri delillerle ispatı mümkündür.
Dosya içeriğine göre, davacıya fesih öncesi davalı bankada hizmet veren yemek şirketinden çeşitli tarihlerde kendi adına yemek taleplerinde bulunduğu iddiasıyla uyarı verilmiş, uyarı yazısıyla beraber davacıdan savunma istenmiş, davacı ise savunmasında bu isnadı kabul etmemiştir. Ayrıca davacı hakkında bu nedenle tutulan 4 ayrı tarihe ilişkin tutanak olmasına rağmen bu tutanakların hepsinin aynı gün düzenlendiği ve kim tarafından imzalandığının belli olmadığı dosya içinde bulunan tutanaklardan anlaşılmaktadır. Davacının uyarı yazısından sonra da bu davranışlarına devam ettiği savunulmuş ise de bu tarihten sonrasına ilişkin davacı hakkında isnat edilen eyleme ilişkin bir tutanak bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlıkta ispat yükü kendisinde olan davalı işveren davacı işçinin iş sözleşmesini geçerli veya haklı nedenle feshettiğini kanıtlayamamıştır. Davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddi hatalıdır.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının İŞİNE İADESİNE,
3-Davacının kanunî sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 5 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500.-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 182.00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 28.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.