8. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16104 Karar No: 2014/4335 Karar Tarihi: 17.03.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/16104 Esas 2014/4335 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2013/16104 E. , 2014/4335 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/07/2013 NUMARASI : 2012/414-2013/580
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; TMK"nun 327. maddesinde ""Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır"". Aynı Yasa"nın 329/1. maddesinde de ""Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir."" Yine annenin bu hükümler kapsamında açtığı iştirak nafakası davası sonucu hükmedilen nafaka çocuğun bakım ve gözetimi için anne lehine katkı payı olmak üzere hükmedilir. Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. TMK"nun 328. maddesine göre de, çocuğa bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakası borcuda sona erer. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş, vefatı halinde ise mirasçıları tarafından, çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da takibe konarak ödenmesi talep edilebilir. Somut olayda; Şişli 2. Aile Mahkemesi"nin 2008/35 Esas ve 2009/665 Karar sayılı ilamına istinaden İstanbul 37. İcra Müdürlüğü"nün 2012/6668 sayılı takip dosyasında velayeti anneye verilen müşterek çocuk A.. E.., alacaklı sıfatı ile ilam gereği birikmiş iştirak nafakası ve ilam vekalet ücreti alacağı talebinde bulunduğu, borçlu babanın, çocuğun 2011 yılı Mayıs ayında reşit olduğunu ve bu tarihe kadar olan nafaka borcunun ise ödendiği iddiasıyla takibin iptali talebinde bulunmuştur. Mahkemece, alacaklının kısmi kabulü nazara alınarak icra emri düzeltilmiştir. Borçlu vekili, çocuğun reşit olduğu tarih ve alacaklı annenin 2010 yılında vefat etmesi nedeniyle çocuğa bakan yakınları adına nafakanın ödendiğine dair belgeler nazara alınmadan hüküm kurulduğundan bahisle karar temyiz edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere iştirak nafakası alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen eş olup reşit olan müşterek çocuğun birikmiş iştirak nafakası alacağını şahsı adına takibe koyma hakkı ve sıfatı bulunmamaktadır. Ancak, annenin vefatı halinde mirasçı sıfatı ile kendi payına düşeni takibe koyabilir. Bu husus Mahkemece resen nazara alınarak, takibin çocuğun mirasçı sıfatına dayalı olarak yapıldığının tespiti halinde, veraset ilamı celp edilerek, çocuğun reşit olduğu tarihe kadar birikmiş olan borcun miras payına göre talep edilebilecek miktarından, ödendiğini kabulü ettiği miktar da, düşülerek sonuca gidilmesi, şahsı adına takip başlatıldığının tespiti halinde ise takibin tümden iptaline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve İİK"nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.