10. Hukuk Dairesi 2017/234 E. , 2017/2311 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında, Mahkemece, bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin kusur karşılığı kabulünde isabetsizlik bulunmasa da; kabul edilen miktar olan 2.022,71 TL kapsamında bulunan 13,98 TL cenaze yardımı için de, onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline hükmedilmesi, sarf tarihi olan 09.11.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmemesi,
Diğer taraftan açıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uygun olan davanın, yasal dayanağını oluşturan düzenlemenin, yargılama sürecindeki yasa değişikliğiyle ortadan kalkması nedeniyle davanın kısmen reddinde, tarafların sorumluluğu bulunmadığı halde; her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği yönündeki usul kuralından hareketle davacı Kurumun, davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip, hüküm fıkrasında belirtildiği şekilde vekalet ücreti sorumluluğuna hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin değeri ve cenaze yardımından oluşan Kurum zararı toplamı 3.236,34 TL dir. Kurum, toplam zararının % 75 kusur karşılığını talep etmiştir. Toplam Kurum zararının % 75"i 2.427,25 TL dir. Mahkemece, davalılar % 62,5 kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. % 62,5 kusur karşılığı kabulüne karar verilen miktar, 2.022,71 TL, reddedilen miktar 404,54 TL"dir. Bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri dikkate alındığında, Kurumun % 75 kusur karşılığı talebine karşılık gelen miktardan, reddedilen kısım için, reddedilen miktarı geçmemek üzere vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olacaktır.
Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi gereğince) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ :
1-Hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen silinerek, yerine "Davacının davasının kısmen kabulü ile 2.008,73 TL peşin sermaye değerinin tahsis onay tarihinden, 13,98 TL cenaze yardımının sarf tarihi olan 09.11.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine"yazılmasına,
2-Hüküm fıkrasının 4. bendinin tamamen silinerek, yerine "davalılar davasını vekil ile temsil ettiğinden, AAÜT 13/son fıkrasına göre 404,54 TL vekalet ücretinin davacı Kurumdan alınarak davalılara verilmesine,"yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.