Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı İzzet adına kayıtlı 17 çiftçi dönümü tarlayı (46 ve 47 parsel sayılı taşınmazlar) davalılardan Ali ’a, aralarında yaptıkları yazılı anlaşma gereği geri almak kaydı ile sattıklarını, sözleşme gereği alınan borcun ödenmesine rağmen davalının iadeye yanaşmadığı gibi, taşınmazı diğer davalı R.. A..’a devrettiğini ileri sürerek tapu iptal ve adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının dayandığı sözleşmenin geçersiz ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, geçerli olduğu kabul edilse bile sözleşmede belirlenen bedelin davalı Ali’ye ödenmediğini, diğer davalı R.. A..’ın da sözleşmeden habersiz olarak taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının inanç sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmediği, davalı Rasim’e yapılan temlikin geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640. maddesi gereğince davacının elbirliği ortaklığına tabi taşınmazlarla ilgili olarak tapu iptali tescil davasını kendi adına tescil talepli açma hakkı bulunmadığından mahkemece verilen red kararı bu gerekçeyle ve sonuç itibariyle doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.