11. Ceza Dairesi 2017/13819 E. , 2020/2111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi selgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında: Beraat
Sanıklar ... , ... , ..., ... ve ... hakkında: Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanık müdafii tarafından Mahkemeye sunulan 20.10.2014 tarihli dilekçenin, sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına itiraz niteliğinde olduğu ve bu hususta itiraz merciince karar verilmediği anlaşıldığından, dava dosyasının bu yönden merciince incelenmek üzere mahalline İADESİNE,
II-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik müşteki Deski Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sahtecilik suçlarında mağdurun, suçun maddi unsurunun hedef aldığı kişi olması ve suçun konusunu oluşturan belgenin şikâyetçi kuruma karşı kullanılmaması nedeniyle, yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmeyen şikâyetçi kurumun kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı gibi, usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden; şikâyetçi kurum adına vekilinin temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
III- Sanıklar ... , ... , ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanıklar ... ve ..."nın temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz nedenlerinin reddine; ancak:
1-UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada, sanıkların benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetlerine karar verilmiş kesinleşen ve derdest kamu davaları bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 22/04/2014 tarihli 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nin “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu da gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanıkların fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, uyap ortamından ve sair surette tespit edilebilecek benzer suçlara ilişkin dosyalar araştırılarak, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilmesi,zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün olması halinde ise zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarının alt soy dışındakiler için uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ve sanıklar ... ve ..."nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
04.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.