19. Hukuk Dairesi 2018/1543 E. , 2019/4442 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında imzalanan 08/03/2001 tarihli satış sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan 2.000,00 Alman markı bedelle biçerdöver ölçüm cihazı satın aldığını, sözleşmede davalı şirkete her biri 1.000,00"er Alman markı bedelli iki adet kambiyo senedi verildiğini, bu senetlerden birinin vadesinde ödenmemesi halinde hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın borcun tamamının vade tarihindeki kuru üzerinden TL"ye çevrilerek muacceliyet kesbedeceğinin ve davacı aleyhine adli yollara başvurulması halinde hem %45 cezai şartın, hem sözleşme tarihinden itibaren aylık %15 gecikme faizinin, hem de %7,5 oranında vekalet ücreti ve mahkeme masraflarının davacı tarafından ödenmesi hükümlerine yer verildiğini, takip konusu borç ödenmesine rağmen davalı tarafından takip başlatıldığını, takipte talep edilen aylık %15 faiz ile %45 cezai şartın fahiş olduğunu, davacının faaliyetinin esnaf faaliyetleri sınırını aşmadığını, ayrıca cezai şartın yargılamayı gerektirdiğini ve icra takibine konu olamayacağını ileri sürerek, davacının davalıya takip konusu bonolar sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, takibin iptali ile asıl borca işletilen %45 oranındaki cezai şart ile aylık %15 gecikme faizinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı aleyhine başlattıkları takipten sonra davacının bir miktar ödeme yaptığını ancak dosya borcunun bitmediğini, faiz ve cezai şartın sözleşmede kararlaştırıldığını, davacının tacir olduğunu ve sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davacının yıkımına sebebiyet vermeyecek miktarda olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının ödeme iddiasını yazılı delil ile kanıtlayamadığı, taraflar arasındaki iş ticari olmakla birlikte davacının tacir olmadığı, bu durumda cezai şartın indirilmesini talep edebileceği ve %20 oranında indirilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, davacı tacir olmamakla birlikte TTK"nın 21/2 gereği ve bono düzenlenmiş olması sebebiyle işin ticari olacağı bu sebeple ticari işlerde uygulanan temerrüt faizinin uygulanması gerekeceği, Türk Borçlar Kanunu"nun 120/2 maddesi ile getirilen sınırlamanın ticari işlerde de uygulanacak emredici nitelikte bir düzenleme olduğu, TBK Yürürlük ve Uygulama Kanunu"nun 7. maddesi gereğince görülmekte olan davalara da uygulanacağı ve mevcut davada da geriye etkili olarak hüküm doğurduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı borçlunun Ankara 24. İcra Müdürlüğü"nün 2011/6770 sayılı takip dosyasında 1.389,66 TL anapara, 277,93 TL %20 oranında cezai şart, 950,22 TL takip tarihine kadar işlemiş %70 oranında TCMB avans faizi olmak üzere toplam 2.617,81 TL dışında borçlu olmadığının tespitine, takipteki %15 ay gecikme faizinin iptali ile takip tarihinden sonra anaparaya ticari işlerde uygulanan değişen oranlarda temerrüt faizinin TBK"nın 120/2 maddesi gereğince %100 fazlası oranında uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 2016/6490 esas ve 2017/4074 karar sayılı ve 23/05/2017 tarihli ilamında, “...dava İİK"nın 72. maddesi hükmü gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerekirken olumlu tespit şeklinde hüküm oluşturulup, kabul edilen miktarın açık bir şekilde belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile davacı borçlunun Ankara 24. İcra Müdürlüğü"nün 2011/6770 sayılı takip dosyasında 1.391,00 TL asıl alacakta 1,34 TL, 625,00 TL cezai şartta 347,07 TL ve 1.256,00 TL işlemiş faizde 305,78 TL olmak üzere 3.272,00 TL toplam alacakta 654,19 TL borçlu olmadığının tespitine, takip tarihi olan 17/04/2002 tarihinden dava tarihi olan 18/01/2013 tarihine kadar işlemiş faizde 9.901,07 TL borçlu olmadığının tespitine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari işlerde uygulanan temerrüt faizinin %100"ünün uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, davalı alacaklı şirket ile davacı arasındaki satış sözleşmesine dayalı olarak davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan ilamsız takibe karşı davacı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Davalı alacaklı şirket tacir olup taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesine konu olan ticari iş 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince (mülga 6762 sayılı TTK madde 21/2) alıcı için de ticari iştir. Yine TTK’nın 8. maddesine göre (mülga 6762/8) ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir. Dosya kapsamına göre davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan dava konusu takipte talep edilen miktarlar sözleşme koşullarına uygun olduğundan davacının yazıldığı gerekçelerle açtığı menfi tespit davası kabule şayan olmayıp, kısmen kabul edilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.