Tebliğname No : 11 - 2011/70185
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2010
NUMARASI : 2010/176 Esas, 2010/289 Karar
SUÇ : Zincirleme biçimde nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçu ile ilgili olarak yetkili merciden soruşturma izni alınması ve bunun için durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
İddianameye, idari soruşturmayı yapan müfettişin hazırladığı 02/04/2010 tarihli tevdi raporuna, Belediye Başkanlığı İç Denetçilerinin 24/02/2010 günlü yazısına, bu yazı ekindeki tahsilat makbuzu dip koçanları ile nikah memurluğunda bulunan tahsilat makbuzu müşteri nüshalarının fotokopilerine, görev yazısına, savunmaya ve dosya kapsamına nazaran B.. B.. Hesap İşleri Müdürlüğünde tahsilat memuru olan ve olay tarihlerinde evlenme işlemleriyle ilişkili tahsilatları yapmakla görevli sanığın, tahsilat makbuzunun müşteriye verilen üst nüshasına tahsil ettiği gerçek tutarı yazıp verdikten sonra dip koçandan kalan nüshadaki miktarı düşük gösterip tahsilat türünü de değiştirip, dip koçandaki düşük miktara göre irsaliye düzenleyip vezneye noksan yatırdığı, makbuz nüshaları arasında oluşturduğu toplam 16.377 TL parayı zincirleme biçimde zimmetine geçirdiği ve zimmeti gizlemek için resmi belge niteliğindeki tahsilat makbuzlarını sahte olarak düzenlediği iddia ve kabul edilmiş ise de; iç denetçilerin yazısı ekinde sabit görülen zimmetin sadece 797 TL’lik kısmını kanıtlayan beş adet A530394, A531158, A531645, A531200 ve A532429 seri nolu makbuzların dip koçanları ile nikah memurluğunda bulunduğu ve orada temin edildiği bildirilen mükellef nüshası fotokopilerine yer verildiği, geri kalan zimmet fiillerinin gerçekleşme ve ortaya çıkış biçimlerini, miktarını, niteliğini ve sahtecilik suçunun aldatma ve diğer unsurlarının varlığını tespite yarayacak bilgi ve belgelerin dosyada bulunmadığı ve müfettiş raporunda da gösterilmediği anlaşıldığından, katılan Belediyede atılı suçların işlenişi ve tespitiyle ilgili tüm bilgi ve belgelerin asıl veya onaylı örneklerinin getirtilmesi, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun ve olayda TCK"nın 249. maddesinin uygulama koşullarının bulunup bulunmadığının tayin ve takdiri yerine noksan araştırmayla yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suçun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen, sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. madde ve fıkrası gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi lüzumuna uyulmaması,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.