18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5775 Karar No: 2014/9661 Karar Tarihi: 02.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/5775 Esas 2014/9661 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Foça Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, kağıtları inceledikten sonra, bilirkişi raporunun denetlenmemesi, taşınmazın değerinin objektif bir bakış açısıyla belirlenmemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı göz önünde bulundurulmadan hüküm verildiği gerekçeleriyle kararı bozmuştur. Kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele faiz uygulanması gerektiği, 6459 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesine eklenen fıkrada belirtilmiştir. Hükmün bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Münavebeye alınan domates, ıspanak, buğday ve samanın sulu tarlada 2012 yılına ilişkin dekar başına asgari ve azami verimini, ayrıntılı üretim giderlerini (üretim maliyet cetvelini oluşturan masraf kalemlerini gösterir biçimde tüm harcama kalemlerini açıklayan) ve kilogram başına toptan satış fiyatlarını gösterir biçimde veri cetvelinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip bilirkişi kurulu raporunun denetlenmemesi, 2-Dava konusu taşınmazın Yenifoça yerleşim yerine yakın, İzmir-Yeni Foça karayoluna cepheli, denize yakınlığı, turizm bölgesi olması gibi hususların taşınmazın değerinde %200 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden bu oranın %20 uygulanması sonucunda düşük değer belirleyen bilirkişi kurulu raporuna itibarla karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Ayrıca; 3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğiniden de hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.