13. Ceza Dairesi 2014/36304 E. , 2016/553 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 6 - 2014/7773
MAHKEMESİ : Boğazlıyan Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/354 (E) ve 2013/545 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükmün temyizine yönelik yapılan incelemede;
Mükerrir sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının belirtilmesi ile yetinilerek tekerrüre esas hükmün kararda açıkça yazılmaması hususu Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2012/6-1431 esas ve 2013/18 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik tedbirinin süresi de belirtilmek suretiyle hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. S.. ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm" ile yine hüküm fıkrasından denetim süresine ilişkin bölümün çıkarılarak yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,”
B- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyizine yönelik yapılan incelemede;
Mükerrir sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının belirtilmesi ile yetinilerek tekerrüre esas hükmün kararda açıkça yazılmaması hususu Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2012/6-1431 esas ve 2013/18 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere infaz aşamasında gözetilebileceğinden bozma sebebi yapılmamış, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, TCK"nın 143. maddesi uygulanırken ceza 1/3 oranında artırılmış ise de; her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden, hırsızlık suçunun saat 23:00 sıralarında gerçekleştirildiği ve zamanın suçun işlenmesindeki kolaylaştırıcı etkisi gözetildiğinde suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle en üst oranda artırım yapılması ile ilgili mahkeme takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın soruşturma sırasında suça konu çaldığı çayları kendi rızası ile iade etmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi gereğince yapılan uygulama sırasında, TCK"nın 168/2. maddesinde belirlenen oran da gözetilerek, indirim oranının 1/2 oranından fazla olması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-“Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik tedbirinin süresi de belirtilmek suretiyle hüküm tesisi,
Kabule Göre de;
4- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesine göre 1/3 oranında indirim uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak 1 yıl 9 ay 10 gün hapis yerine 22 ay 20 gün hapis cezası tayini ve aynı yasanın 62. maddesinin de bu miktar üzerinden uygulanmasıyla sonuçta fazla hapis cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık S.. S.. ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.