Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5244
Karar No: 2013/66
Karar Tarihi: 15.01.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/5244 Esas 2013/66 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2012/5244 E.  ,  2013/66 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahil .... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, lojistik alanında faaliyet gösteren müvekkil şirket ortağının, şirketin faaliyeti dışında borçlanması nedeniye kısa vadede finansman sıkıntısı yaşandığını ve şirketin borca batık duruma düştüğünü, iyileştirme projesinin uygulanması halinde mali durumun düzeleceğini ileri sürerek, iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davacı şirketin kârlılık oranının yüksek olduğu, yeni iş bağlantıları yaptığı, borçlarında yapılandırmaya gittiği, faaliyet giderlerini arttıran bir kısım araçları elden çıkardığı, şirket ortaklarının 1.160.000,00 TL nakit girişi sağladığı, dava öncesinde % 25,30 olan batıklığın yargılama sürecinde % 15,10"a düştüğü, davacının 26 ayda borçlarını ödeyebileceği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, müdahiller .... A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
    Dava, borca batıklık nedeniyle iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. iflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). Şirket ortaklar kurulu tarafından alınan karar sonrasında yapılan talep üzerine mahkeme, İİK"nın 166/2 maddesine uygun ilan yapmalı (somut olayda yapılmıştır), borca batıklığı, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların
    tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir. Öte yandan somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tesbiti cihetine gidilmelidir.
    Dosyada mevcut 01.02.2012 tarihli bilirkişi raporunda, cari oranın Türkiye koşullarında 1,60 ila 2,40 arasında, likidite oranının 0,80-1,20 aralığında olmasının kabul edilebilir olduğu, davacı şirketin cari ve likit oranlarının 0,133 olarak tespit edildiği belirtilmiş, bilirkişi raporunda, oran yöntemi ile analiz uygulanarak şirketin mali yapısı birçok yönden irdelenmiş ve elde edilen verilerin olması gereken değer aralığından büyük oranda uzaklaştığı ortaya konmuştur. Raporun devamında ise aylık 150.156,00 TL kâr ile borçların 26 ayda ödenebileceği belirtilmiştir. 11.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda ise şirketin, kısa vadeli borçlarını ödeme gücü olmadığı görüşü bildirilmiştir. 05.03.2012 havale tarihli kayyım raporunda, firmanın 36 ayda borçlarını ödeyeceği, 16.04.2012 havale tarihli kayyım raporunda ise 3 ay üzerinden hesaplandığında firmanın aylık 70.000,00 TL kar edeceği değerlendirilmiştir. Mahkeme kararında ise kârlılık oranının yüksek olduğu, yeni iş bağlantıları ve kiralama borçlarında yapılandırmalara gidildiği, faaliyet giderlerini arttıran bir kısım araçları elden çıkardığı ve şirket ortaklarının, şirkete 1.160.000,00 TL civarında para girişi sağladıkları gerekçesiyle iflas erteleme kararı verilmiştir.
    Öncelikle, iflas erteleme talebinde bulunan şirketin iyileştirme projesi; şirketi borçlandıran ortağın yetkilerinin alınması, yeni yönetici tayini, şirket kayıtlarında bulunan araçların satılması, şirket ortağına ait konut satılarak borçların ödenmesi, mevcut işlerin devam edeceği ve % 3 iyileştirme sağlanacağı, mevcut işlere ilaveten her yıl % 5 ilave iş alınacağı plan ve öngörülerine dayanmaktadır. Şirkete ait araçların satışı suretiyle borçların ödenmesi, şirket bilançosunda pasifin azalmasının yanı sıra, aktif kalemlerin de azalmasına yol açacağı gibi bu haliyle iyileştirme projesi de somut verilere dayanmamaktadır. İflasın ertelenmesi kurumu mali bakımdan zor durumdaki şirket ve kooperatiflerin bu zor durumdan kurtulması ve devamlılığının sağlanması için düzenlenmiş hukuki bir yol olup, tasfiye amacıyla kullanılamaz. Projede yer alan araç satışı esasen varlık durumunu olumsuz etkileyeceğinden, bir finansal kaynak olarak kabul edilemeyeceği gibi şirketin de tasfiyesi sonucunu doğuracağından, iflasın ertelenmesi projesi olarak kabul edilemez. Öte yandan şirket aktiflerinin ve duran varlıkların paraya çevrilmesi yolundaki çözümün bir iyileştirme tedbiri olmayıp tasfiye işlemi olduğu, bunun şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanmasını
    amaçlayan iflas erteleme kurumunun mahiyetiyle bağdaşmadığının kabulü gerekir . Bunun yanı sıra, iflas erteleme koşullarının mevcudiyetinin araştırılması, iyileştirme projesinin uygulanabilirliğinin tartışılması için görevlendirilen bilirkişilerin 01.02.2012 tarihli raporunda oran yöntemi ile yapılan analiz sonucunda ortaya çıkan tablonun ne surette değişeceği, şirketin batıklıktan nasıl kurtulacağı yeterince açıklanmamıştır. Ayrıca, bilirkişi raporunda şirketin aylık 150.156,00 TL kazanç ile 26 ayda batıklıktan kurtulacağı belirtilmesine rağmen, kayyım raporunda bu süre 36 ay olarak gösterilmiş, 16.04.2012 tarihli kayyım raporunda ise şirketin aylık kârı 70.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu şekliyle bilirkişi ve kayyım raporları arasında farklılıklar bulunmaktadır.
    Diğer yandan, mahkeme kararında, şirketin kârlılık oranının yüksek olduğu ifade edilmesine rağmen dayanaklarının açıklanmadığı, yeni iş bağlantılarından söz edilmesine rağmen somutlaştırılmadığı; 11.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda, kısa vadeli borçlarını ödeme gücü olmayan şirketin batıklıktan ne surette kurtulacağının değerlendirilmediği görülmüştür.
    Bu durumda, evvela, dava dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamede iflas, iflas erteleme yetkisine rastlanmadığından; iflas ve iflas erteleme yetkisini içerir vekaletnamenin dosyaya ibrazının sağlanması, mahkemece şirket varlıklarının rayiç değerlerinin ve bu kapsamda borca batıklığın tesbiti, bu şartın yerine geldiğinin anlaşılması halinde de iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi gerektiğinden, alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden bilirkişi ve kayyım raporları arasındaki çelişkiyi gideren, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, raporun sadece sonuç bölümüne değil, bütün kapsamına bakılması suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Öte yandan, dava ve karar tarihinde yürürlükte olan İİK"nın 179/a bendinde, "mahkeme erteleme kararının hüküm fıkrasını, 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder ve gerekli bildirimleri yapar" hükmüne uygun olarak kararın ilanına karar verilmesi gerekirken, "kararın ilan ve tescili için Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine" biçiminde hüküm tesisi, ilanın usulü bakımından hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahil .... A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi