11. Ceza Dairesi 2012/27892 E. , 2014/21839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetlerine
I-... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazının incelenmesinde:
Av. ..."ın 09.06.2009 tarihinde tefhim edilen hükmü 10.06.2009 havale tarihli dilekçesi ile sanık ... yönünden de temyiz ettiği ancak adı geçen avukatın adı geçen sanığın vekili veya zorunlu müdafii olduğuna ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı gibi bilahare sehven temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında, temyize hak ve yetkisi bulunmayan müdafiinin temyiz isteminin aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II-Sanıklar ..., ... ve Çiğdem Aycan haklarında verilen mahkumiyet kararlarına yönelik müdafiinin temyiz itirazının incelenmesine gelince;
1-Sanıkların birbirlerini suçlayıcı beyanlarda bulunması nedeniyle aralarında menfaat çatışması olduğu gözetilerek, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1-b ve CMK"nun 152. maddeleri uyarınca, aynı müdafii tarafından savunulmalarının, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağının düşünülmemesi,
2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 34, 230, 232 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 308/7. maddeleri uyarınca; mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği cihetle; kovuşturmaya esas Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığına ait 06.06.2008 tarih ve 2008/2638 esas sayılı iddianamesi ile ... nolu plakalar ile bu plakaya istinaden düzenlenmiş motorlu araç trafik belgesi ile tescil belgesinin sahteliğinden bahisle bir tek araca ilişkin olarak sanıkların cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde "sanıkların suç tarihinde hırsızladıkları otomobiller için sahte plaka ve motorlu araç tescil belgeleri yaptıkları ve bu belgeleri kullandıkları yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerden anlaşılmakla üzerlerine atılı suçu işledikleri" şeklinde birden fazla araca ilişkin çoğul bir anlatım ve kabulde bulunmak suretiyle yukarıda izah edilen ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
3- 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, belgeler ve plakanın aynı anda yakalandığının ve farklı tarihlerde düzenlendiğine dair de delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği ancak sanıkların güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerine yazılı şekilde hüküm kurulması ve 43/1. madde uyarınca artırım yapılırken sonuç cezanın 2 yıl 6 ay yerine 2 yıl 4 ay olarak belirlenmesi,
4-Suça konu motorlu araç tescil belgesi ile motorlu araç trafik belgesi ve plakaların akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,
5-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, yasaya aykırı,
6-Sanık ..."ın ise UYAP kanalıyla Mernis üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğine göre, hükümden sonra 31.12.2013 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, kamu davasının 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi uyarınca düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ..."a teşmiline16.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.