16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1221 Karar No: 2016/5579 Karar Tarihi: 10.11.2016
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/1221 Esas 2016/5579 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak suç işlemesi nedeniyle mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, suçun oluşabilmesi için yapılan eylemin amacının, soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek olması gerektiği belirtilmiştir. Sürücü belgesini başka bir kişinin yerine kullanarak trafik ceza tutanağı düzenlemek suçunun resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğu ifade edilmiştir. Kararda TCK'nın 267/1, 62/1 ve 51/1 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
16. Ceza Dairesi 2016/1221 E. , 2016/5579 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması Hüküm : TCK"nın 267/1, 62/1, 51/1. maddeleri gereğince mahkumiyet - erteleme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerekir, suç soruşturma veya kovuşturması için düzenlenenler dışındaki diğer resmi belgelerin düzenlenmesi sırasında görevlilere kimliği ile ilgili yalan beyanda bulunan failin eylemi TCK"nın 206/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturur. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun değişikliğinden önce gerçekleşen somut olayda; 1.43 promil alkollü vaziyette araç kullanan sanığın trafik görevlilerine mağdur ...’a ait sürücü belgesini ibraz ederek mağdur adına trafik ceza tutanağı düzenlenmesine neden olmak şeklindeki eyleminin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 10.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.