16. Hukuk Dairesi 2015/3824 E. , 2016/2839 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 203 ada 177 parsel sayılı 67.158.62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yolu ile gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu 203 ada 177 parsel sayılı taşınmazın 18.11.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 19.229,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tarla niteliğinde davacı ... adına, kalan bölümlerin tespit gibi davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümünün özel mülkiyete konu tarım arazisi niteliğinde bulunduğu ve davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan ziraat bilirkişisi raporu taşınmaz içerisindeki dava konusu edilen bölüme yönelik olmayıp taşınmazın tamamı hakkında düzenlenmiş olup, raporda kısmen tarım arazisi olduğu belirtilmesine karşın hangi bölümlerinin tarıma uygun olduğu açıklanmadığı gibi, içerisinde anaç kayaların bulunduğu, mera ve çayır görünümünde olduğu belirtilmesi nedeniyle kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi de yöntemine uygun şekilde araştırılmamıştır. Öte yandan çekişmeli taşınmazın sınırında dere olduğu halde jeolog bilirkişi keşfe götürülmemiş, taşınmazın niteliği ve zilyetlik hususlarında yapılan araştırmada hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişi, jeolog bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, arpa buğday ekilmediği dönemlerde efek biçmek suretiyle kullanıldığı bildirildiğine göre bu husus açıklığa kavuşturulacak şekilde etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılık giderilmeye çalışılmalı, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın dava konusu edilen bölümü ile diğer bölümleri ve komşu taşınmazlar ile ayrı ayrı karşılaştırmalı olarak toprak yapısı ve niteliğini, jeolog bilirkişiden ise taşınmazın nehir yatağı olup olmadığı ya da nehirden kazanılıp kazanılmadığını belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın niteliği ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi ve taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını kesin olarak belirtir şekilde rapor alınmalı; HMK"nın 290/20. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmazlar ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.