2. Ceza Dairesi 2014/8167 E. , 2015/8816 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 2 - 2012/286531
MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2012
NUMARASI : 2012/152 (E) ve 2012/487 (K)
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı Kanun"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
a-Suça sürüklenen çocuk hakkında Erzincan Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunun 14.02.2012 tarihli raporuna göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği yaşından beklenen düzeyde geliştiği, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği zihinsel ve kültürel özelliklerine bağlı olarak kısmen geliştiğinin belirtildiği, sosyal inceleme raporunda da suça sürüklenen çocuğun suç algısının ve ahlaki gelişiminin yeterince oluşmadığının belirtilmesi karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi uyarınca, sanığın suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı ve azalmış ise bunun önemli derecede olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden rapor alındıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b-Konut dokunulmazlığını bozmak ve mala zarar vermek suçları nedeniyle suça sürüklenen çocuğun iyi hali gerekçe gösterilerek hakkında 5237 sayılı TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına karar verildiği halde hırsızlık suçundan belirtilen maddenin uygulanmaması,
c-5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendindeki düzenlemenin,"...belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma..."yı öngördüğü, yasada geçen "etkinlik" kavramının ise, "...insanın, çevresiyle arasındaki ilişkileri düzenleyen her türlü eylem-çalışma, iş yapma, işlerlik ve devinimi” ifade ettiği, bu fıkraya göre belirli yerler ve etkinlikler; suça sürüklenen çocukların suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeler kullanmasında çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan yada suça sürüklenen çocukların yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Bu bağlamda suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmedilecek seçenek yaptırımın infazı ile ulaşılmak istenilen temel amacın, suça sürüklenen çocukların yeniden suç işlemesini engelleyici etkenleri güçlendirmek, toplumu suça karşı korumak, suça sürüklenen çocukların sosyalleşmesini teşvik etmek, üretken, Kanunlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak niteliğinde olması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozmak suçundan hükmedilen hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nın 50/1-d maddesi uyarınca “ ..... Merkez İlçesindeki halkın yoğun olarak bulunduğu pazar yerlerine girmekten yasaklanması” yaptırımına çevrilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.