15. Ceza Dairesi 2017/31619 E. , 2021/882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık ve 5809 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : 1- Katılan ... A.Ş."ne karşı eylem nedeniyle; TCK.nın 158/1-d, 168/2, 62, 52, 58, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Katılan ... A.Ş."ne karşı eylem nedeniyle; TCK.nın158/1-d, 168/2, 62, 52, 58, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
3- 5809 sayılı yasanın 56/2 maddesi delaletiyle 63/10 maddesi, TCK"nın 62, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve 5809 sayılı yasaya muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında “24/09/2009-25/02/2010” olarak belirtilen suç tarihlerinin ... hattı yönünden “24/09/2009”, ... hattı yönünden “30/03/2009”olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür
Sanığın kardeşi olan katılan ..."in nüfus cüzdanını kullanarak katılanlar ... ve ... A.Ş."den birer telefon hattı çıkardığı, telefon hatlarının borçlarını ödememesi nedeniyle katılan ... hakkında icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiği, bu suretle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında 5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanık ve sanık müdafinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 317 maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanığın ikrar içerikli savunmaları, katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, abonelik sözleşmeleri ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın katılanlar ... A.Ş. ve ... A.Ş."ye karşı ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve sanık müdafiinin suç kastının bulunmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.