17. Hukuk Dairesi 2014/20165 E. , 2017/3563 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."ün dava dışı ... .. ... San. ve Tic.A.Ş"nin kullandığı kredi sözleşmelerinin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, kredinin vadesinde ödenmemesi üzerine 20.04.2009 tarihinde kat edildiğini, adı geçen dava dışı şirket ile kefiller hakkında icra takiplerinin yapıldığını, şirket adına kayıtlı mal varlığı bulunmadığını, bir kısım taşınır ve taşınmaz malları ise 3. kişilere sattıklarının anlaşıldığını, davalı borçlu ... adına kayıtlı ... İli, ... İlçesi, ... Mah., 42906 ada 1 parsel ... Blok ... nolu bağımsız bölümü 16.01.2009 tarihinde diğer davalı ..."e, ..."in de 29.07.2009 tarihinde ...- ... ... sattığını belirterek, mal kaçırmak amacıyla düşük değerle yapılan bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin ve dava dışı şirketin acz içerisinde bulunmadığı, dava konusu taşınmazın satış tarihinde muaccel hale gelmiş borç ve aleyhlerine icra takibi bulunmadığını, taşınmazın gerçek değeri ile satılarak banka kredilerinin ödendiğini, mal kaçırma kastının bulunmadığını, taşınmazı satın alan kişi ile ilgilerinin bulunmadığını, şirketin ve müvekkilinin mal varlığı bulunmadığı iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın 248.089,00 TL bedelle alındığının banka kayıtları ile sabit olduğunu, taşınmazı iki adet banka bloke çeki ile diğer davalı ... ... ve ... ... 1/2 hisseli olarak sattığını, diğer davalılarla akrabalık ya da yakınlığının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, diğer davalıları tanımadıklarını, taşınmazın tapu siciline güvenerek iyi niyetle, emlak şirketi aracılığıyla satın alındığını ve gerçek bedelinin çek ile 245.000 TL olarak ödendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillerle, benimsenen bilirkişi raporu gereğince; dava konusu taşınmazın davalı ..."e 248.089,00 TL"ye satıldığı, satış bedelinden 205.000,00 TL"nin banka kanalıyla ödendiği, kalan 48.089,00 TL"nin davalı ... tarafından kredi borcu olarak üstlenildiği, diğer davalı ... ... ise 245.000,00 TL"ye satıldığı ve bedelinin çek olarak ödendiği, davalı ... ile diğer davalı ... ...., borçlu davalı ..."ün alacaklı bankaya zarar vermek kastıyla hareket ettiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmediği gibi satıştan elde edilen bedelin diğer borçların ödenmesinde kullanıldığı savunmasının aksinin ispat edilmediği, belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri ile takip konusu alacak miktarı karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanır. Somut olayda takip konusu alacak miktarı 2.628.108,90 TL., iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri ise 275.000 TL"dir. Daha düşük olan tasarruf değeri üzerinden vekalet ücreti takdiri gerekirken bilirkişi raporunda belirtilen dava açılış tarihinde 410.000 TL olan taşınmaz değeri üzerinden vekalet ücreti takdiri doğru değil bozma nedeni ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3. bendindeki “27.250,00 TL” ibaresinin çıkarılarak, yerine “21.700,00 TL” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu"nun 140. maddesi gereğince davacı bankadan harç alınmamasına, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.