18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8605 Karar No: 2014/9651 Karar Tarihi: 02.06.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/8605 Esas 2014/9651 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bir davada, taşınmaz malın kamulaştırılması bedelinin tespiti ve idare adına tescili ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istenmiştir. Asıl davanın kabulüne, birleşen dosyada ise davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar veren mahkeme hükmü, temyiz edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, mahkemenin gerekçeli kararında kamulaştırma bedelinin sadece \"zemin\" bedeli olarak yazılması gerekirken \"zemin ve zemin üstü\" olarak yazılmasının yanlış olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda belirlenen bedele hükmedilmesinin mülkiyet hakkının ihlali olduğu kabul edilerek, mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği yönündeki kararını hatırlatarak, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre olduğuna ve dört aylık sürenin bittiği tarihten ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğine hükmetmiştir. Kanunlar: Kamulaştırma Yasası (4660 Sayılı Yasa), 6459 Sayılı Kanun, 2942 Sayılı Kanun'un 6. maddesi, 2942 Sayılı Kan
18. Hukuk Dairesi 2014/8605 E. , 2014/9651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/04/2013 NUMARASI : 2012/839-2013/237
Asıl dosya dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili, birleşen dosya dava dilekçesinde ise kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen dosyada ise davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Dosya kapsamından dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı, bina vs. bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da dava konusu taşınmaz sadece arsa olarak değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin tespit edildiği anlaşılmış olup, mahkemenin gerekçeli kararında kamulaştırma bedelinin sadece “zemin" bedeli olarak yazılması gerekirken “zemin ve zemin üstü” olarak yazılmış olması, 2-Buca Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü"nün 24.08.2012 tarihli imar durum yazısında dava konusu .ada . parsel sayılı taşınmazın konut alanında kalmakta olduğu fakat . numaralı parsellerle tevhid edildikten sonra yazılı nizamda inşaat izni verileceğinin belirtildiği bu nedenle yapılaşma için olan kısıtlılık halinin taşınmazın değerini düşüreceği yönünde değerlendirme yaparak dava konusu taşınmazın değerinde %5 değer azalışı uygulayan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Ayrıca; 3-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.