19. Ceza Dairesi 2019/4657 E. , 2019/10321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanıkta ele geçirilen bandrolsüz sigaraların gümrüklenmiş değerinin fahiş olması karşısında 6545 sayılı Kanunla değişik 3/5, 3/10. ve 3/22. maddelerinin uygulanması halinde sonuç cezanın daha yüksek olacağı ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Kanun’la değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinin lehe olduğu ve 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi uyarınca uygulanması gerektiği anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında; 22/04/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine Kahta 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18/05/2016 tarih ve 2014/259 Esas 2016/210 Karar sayılı hükme ilişkin dosyanın incelenmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/388381 Esasında kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında,
Anılan dosyanın akıbeti araştırılarak incelenip mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmişse de 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3- Suça konu bandrolsüz sigaraların bir kısmının imha edildiğinin dosya kapsamından anlaşılmasına karşısında alınan numunelerin 5237 sayılı TCK’nin 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken suça konu tüm sigaraların 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
4- Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılarak sanık aleyhine sebep olmadığı yargılama giderine hükmedilmesi,
5- Ele geçirilen sigaraların miktarı bakımından nakil aracının kullanılmasında zorunluluk bulunması ve suça konu eşyanın değeri ile aracın değeri karşılaştırıldığında müsaderesinin hakkaniyete aykırı olmayacağının anlaşılması karşısında malen sorumlunun davadan haberdar edilerek dinlenilmesi suretiyle iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup olmadığı tüm dosya kapsamı itibariyle değerlendirilerek, nakil aracının müsaderesine yer olup olmadığının tespiti gerekirken eksik kovuşturma ile aracın müsaderesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN tebliğnameye kısmen uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.