10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/113 Karar No: 2017/2277 Karar Tarihi: 20.03.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/113 Esas 2017/2277 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/113 E. , 2017/2277 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, maluliyetin tespiti ile tahsis istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirttiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasanın 26. maddesinde malullük aylığı bağlanması için gerekli şartlar sayılmış olup, sigortalıya malullük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; 25"inci maddeye göre malul sayılması, en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması ve maluliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, zorunludur. Somut olayda; davacının hastalığı nedeniyle çalışma gücünü %92 oranında kaybettiğinden bahisle 31.10 2010 tarihinde kuruma mululiyet aylığı bağlanma talebinde bulunduğu, talebinin reddi üzerine iş bu davayı açtığı ve mahkemece davacı maluliyet aylığı bağlanması şartlarını 03.06.2014 tarihi itibariyle tamamladığından bu tarihi takip eden ay başından itibaren davacıya maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacıya ait hizmet cetvelinin incelenmesinden 03.06.2014 tarihinden sonra da sigortalılığının ve çalışmasının devam ettiği görülmekle 5510 sayılı Yasanın 26. Maddesinde düzenlenmiş olan maluliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması gerektiği koşulu sağlanmadığından talebin reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.