22. Hukuk Dairesi 2016/1624 E. , 2018/27042 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının cevabının özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanun"un 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda mahkemece; olayda taraflar arasında davacının aylık ücretinin miktarının tartışmalı olduğu ayrıca davacı tarafın buna göre kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının eksik ödendiğini, yıllık izin ücretinin ise ödenmediğini, genel tatil ve hafta tatili alacakları ile fazla mesai alacaklarının ödenmediğini iddia ederek dava açması nedeniyle açılan tüm davalar yönünden davanın esastan incelemesinin yapıldığı belirtilmiş, dava tarihi itibariyle önceden ödendiği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı olmadığının anlaşıldığından bahisle bu taleplere ilişkin davalarının reddine karar verilmiştir. Davacı taraf, çalışma başlangıcından itibaren asgari ücretin üzerinde bir fiyatla tarafına resmi ödeme yapıldığını, ayrıca bu bedele yakın bir miktarın gayrı resmi olarak işçilik ücretinin elden ödendiğini, son maaşının 1.110,09 TL bordro üzerinden ödendiğini, günlük yevmiyesinin 80 TL üzerinden aylık 26 gün hesaplanarak ortaya çıkan rakamdan ödenen resmi bedel düşülmek sureti ile kalan kısmın elden ödendiğini, buna göre 80x26=2.080,00 TL-1.110,09 TL=979,91 TL normal işçilik ücreti olarak ödendiğini iddia etmiştir. Davalı taraf ise, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağının ödendiğini, davacının ücretinin asgari ücretin üzerinde olduğunu, davacının aldığı ücretin bordrolardaki ücretten daha fazla olduğu iddiasını kabul etmediklerini savunmuştur. Banka hesap dökümlerinde 08.10.2013 tarihinde maaş ödemesinin 1.110,09 TL olduğu, imzalı ücret pusulalarındaki aylık ücretin 1.000,00 TL 30 günlük kazanç tutarının 1.398,78 TL olduğu görülmektedir. Davacı tanıkları günlük ücretin 80,00 TL, 90,00 TL olduğunu, maaşın 1.100,00 TL’nın banka hesabına yatırıldığını, kalanın elden ödendiğini beyan ederlerken, davalı tanıkları ise maaşlarının aylık olarak banka hesaplarına yatırıldığını, fazla mesailerin elden alındığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, herhangi bir emsal ücret araştırması yapılmamıştır. Bilirkişi tarafından, imzalı bordrolardaki ücrete itibar edildiği, fesih tarihindeki ücretin 1.398,78 TL olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamına göre mahkemece, emsal ücret araştırması yapılmaksızın hüküm kurulması yerinde olmamıştır. Davacının fesih tarihine ilişkin ücreti, yaptığı iş, kıdemi de esas alınarak ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ve Türkiye İstatistik Kurumu"nun resmi internet sitesindeki “Kazanç Bilgisi Sorgulama” kısmındaki bilgiler dikkate alınarak belirlendikten sonra, sonucuna göre talep edilen alacaklar hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafın fazla mesai süresi noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, hükme esas bilirkişi raporunda, dosya kapsamı ve tanık anlatımlarından hareketle davacının haftanın 6 günü 2 saat yemek ve çay molası ile saat 08.00-19.30 şeklinde, yaz sezonunda saat 19.30’dan sonra 1 saat yemek molası ile 21.30’a kadar gece mesaisi yaptığı, bu çalışma programına göre davacının haftanın 6 günü 15 Mayıs-15 Eylül dönemi dışında günde 2 saat, 15 Mayıs-15 Eylül döneminde günde 3 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Ancak, Dairemizin 2014/19603 esas sayılı dosyasında temyiz incelemesi yapılan davada aynı davalıda çalışan işçi yönünden kışın 08.00-17.30, yazın 08.00-19.30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmiş olup bu saatlerin yapılan iş de dikkate alındığında fazla mesai alacağı hesaplamasında davacının da çalışma saatleri olarak kabulü dosya kapsamına daha uygun düşecektir. Karar bu yönüyle de hatalı olup bir diğer bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.