8. Hukuk Dairesi 2016/5387 E. , 2019/912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı vekili; borçlu şirket aleyhine işçi alacağı nedeniyle ilamlı icra takibi başlatıldığını, borçlunun alacağı sonuçsuz bırakmak için mahcuzları muvazaalı olarak davalı 3. kişiye devrettiğini, İcra Müdürlüğünce İİK’nin 99. maddesine göre dava açması için süre verilmesi üzerine eldeki davayı açtıklarını davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili; 20/05/2015 tarihinde müvekkili şirket adresinde müvekkiline ait menkullerin haczedildiğini, tarafların adreslerinin birbiri ile ilgisi olmadığını, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, İİK’nin 99. maddesine göre dava açması için alacaklıya süre verilmesine ilişkin İcra Müdürlüğü işlemi iptal edildiğinden, alacaklının açtığı dava konusuz kaldığından davanın reddine, şartları bulunmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK"nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1. Davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Takip dosyasında haczin üçüncü kişi adresinde yapıldığı kabul edilerek dava açma yükümlülüğünün alacaklıya yüklenmesi üzerine, alacaklı tarafından istihkak iddiasının reddi talebiyle açılan davanın yanı sıra aynı Mahkemede 2015/538 Esas sayılı dosya ile şikayet başvurusunda bulunulduğu Mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin İİK"nin 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde, İİK"nin 99/1. maddesi gereğince istihkak davası açması için alacaklıya süre verilmesi işleminin iptali ile, alacaklının dava açma yükümlülüğü ortadan kalktığından, dava konusuz kalmıştır. Bu durumda Mahkemece, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün hatalı değerlendirmesi sonucu, dava açma yükümlülüğü alacaklıya yüklenmiş olduğundan, davacı alacaklı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün 1. fıkrasından “… REDDİNE” kelimesinin çıkartılarak yerine “KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA” kelimelerinin yazılmasına, hükmün vekalet ücretine ilişkin 6. bendinin tamamen çıkartılarak, 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK"un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.