Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 2926 sayılı Yasaya göre sigortalılığının ve hizmet süresinin tesbiti ve kurumca yapılan tevkifatların prim borcuna sayılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının primlerini yatırdığı 1996,1997,1998,1999,2000,2001,2002, 2003,2004,2005,2006,2007 yıllarında tevkifat yoluyla prim kesilen sürelerde tarım Bağ-Kur sigortalılığının tesbitine karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre, sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıdan tarım Bağ-Kur"a 1996,1997, 1998,1999, 2000, 2001,2002, 2003,2004,2005,2006,2007 yıllarında tevkifat kesintileri yapıldığı,davacının 1995 yılında ürün teslimi yaptığı, ziraat odası kaydının, Tarım Kredi kooperatif kaydının ve diğer Tarım Kooperatiflerine kayıtlı olup olmadığının,kurumca yapılan ilk tevkifatın hangi tarihte yapıldığının araştırılmadığı görülmektedir. Mahkemece ilk Bağ-Kur prim tevkifatının hangi tarihte yapıldığı araştırılarak,sigortalılığın tesbit edilen tarihi takip eden aybaşından başlatılması ve prim kesintisinin yapıldığı yıllarda kesintisiz devam ettiğinin kabulü gerekirken,davacının sadece kesilen prim karşılığı olan sürelerde sigortalı olduğunun tesbiti yanlıştır.
Yapılacak iş; davacıdan yapılan ilk tevkifatın hangi tarihte yapıldığının Tekel’den sorularak, tesbit edilen tarihi takip eden aybaşından itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığını başlatmak, prim kesintisinin yapıldığı yıllarda sigortalılığın kesintisiz devam ettiği gözetilerek sigortalılık süresini tesbit etmek, ziraat odası kaydı ve kooperatif kaydını araştırıp 2926 sayılı kanunun 10.maddesinde belirtildiği üzere tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca ulaşmaktır.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.