1. Hukuk Dairesi 2014/9129 E. , 2015/8811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : VİZE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2014
NUMARASI : 2013/16-2014/19
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi . .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 3 parsel sayılı taşınmaza davalıların arpa, saman ve odun yığınları ile tarım aletleri koymak, taşınmazdaki ahırı kullanmak ve taşınmazın tarla olan kısmını ekip biçmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile taşınmazdaki eşyaların kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar, taşınmazı davacıdan ve dava dışı paydaştan kiralamak suretiyle kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazın davacı ve dava dışı Ülfet Kızıl adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, taşınmazın bir bölümünün davalı Orhan tarafından ayçiçeği ekilmek suretiyle, bir bölümünün de her iki davalı tarafından garaj yapılmak, saman ve tarım aletleri konulmak şeklinde kullanıldığı, her ne kadar davalılar kiracılık savunmasında bulunmuş iseler de, bu savunmayı usulünce kanıtlayamadıkları, taşınmazın tapu kaydında davalılar lehine muhdesat şerhi bulunduğu, öte yandan davanın 5.000,00 TL değer gösterilerek açıldığı, ancak yargılama aşamasında çekişmeli bölümün değerinin 47.805,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesi (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 413) ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından ibaret olacağı tartışmasızdır (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı).
./..
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanırken, 30. maddede "Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde (6100 sayılı HMK"nin 150. maddesinde) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davalıların kiracılık savunmasını kanıtlayamadıkları gözetilerek davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; tapu kaydındaki şerh sahibine kişisel hak sağlar. Kişisel hakla mülkiyet hakkı çatıştığında mülkiyet hakkına üstünlük tanınacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan; eski hale getirme isteğinin yıkım isteğini de kapsadığı açıktır.
Hal böyle olunca; öncelikle harç ikmalinin sağlanması, bu zorunluluk yerine getirildikten sonra, yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu konuda bir hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.