20. Hukuk Dairesi 2016/4553 E. , 2016/4553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; "... köyüne ait 14 nolu ve 22 nolu, 18 hektar 3800 m2 yüzölçümündeki ve 21 nolu, 3 hektar 1246 m2 yüzölçümündeki tapu kaydı içinde kalan taşınmazların yörede yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığını belirterek orman kadastro işleminin iptali ile davacılar adlarına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, askı ilân süresinden sonra bu davanın açıldığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevliliğine karar verilmiş, davacılar tarafından hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.11.2008 tarih ve ... sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Davacı gerçek kişiler dava dilekçesinde belirttiği tapu kaydına dayanarak tapu kaydı içinde bulunan taşınmazın orman kadastro çalışmasında orman sınırları içine alındığını belirterek orman kadastro işleminin iptali ile muris ... mirasçıları adlarına tescili talebi ile bu davayı açmıştır. Dosya kapsamından, yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi gereğince orman sınırlarının tesbit edildiği ve bu çalışmanın 07.06.2007 - 06.07.2007 tarihleri arasında 1 aylık askı ilânına çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın bu askı ilan süresi içinde açılmadığı gerekçesi ile dava ret edilmiş ise de, öncelikle mahallinde yapılacak keşifte davacılardan sorularak çekişmeli taşınmazın yeri belirlenmeli, bundan sonra fenni bilirkişiden çekişmeli taşınmazın hangi ada parsel altında tesbit edildiğini saptayarak çekişmeli taşınmazın bu ada parsel içindeki konumunu gösteren rapor ve kroki düzenlettirilmeli, daha sonra bu ada parsele ilişkin kadastro tespit tutanak aslı dosyaya getirtilmeli, ada parseli belirlenen taşınmazın başka bir dosyada davalı olduğu anlaşıldığında ise eldeki bu dosyanın 3402 sayılı Kanunun 26/D kapsamında davaya katılım olduğu ve eldeki dosyanın diğer dava dosyası ile birleştirilmesi gerektiği düşünülmeli, eğer aynı taşınmaza yönelik olarak dava dışı başka kişilerce açılan bir dava yoksa, çekişmeli taşınmaz kesinleşen orman parseli ise şimdi olduğu gibi görevsizlik kararı verilerek uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerektiği gözönüne alınması"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacıların dava konusu etmek istedikleri yeri ve tapu kaydının yerini kesin sınırlarını bilmedikleri, mevki olarak bildikleri, ellerinde bir tapu kaydı olduğu ve bugüne kadar dava konusu yeri belirleyemedikleri, yargılamaya bir yön veremedikleri, uzun yargılama sürecinde dava konusu yeri mahkemeye gösteremedikleri, keşfe gelmedikleri, mazeretlerle yargılamayı uzatmaya çalıştıkları, dava konusu orman parselinin askı ilânlarının 07.06.2007 ilâ 06.07.2007 tarihleri arasında yapıldığı, 30 günlük askı ilan süresi içinde dava açılmadığından tutanakların kesinleşerek tapu müdürlüğüne devredildiği, mahkemenin görevinin 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılacak davalarla başlayacağı, görev konusunun dava şartlarından ve kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re"sen nazara alınacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyize etmiştir.
Dava, 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu sınırlarının tespitinin iptaline yönelik olarak açılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 14/04/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.