5. Ceza Dairesi 2013/2483 E. , 2014/6063 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 5 - 2012/237080
MAHKEMESİ : Hatay 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2010
NUMARASI : 2007/408 Esas, 2010/301 Karar
SUÇ : Rüşvet almak, zimmet, resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi gizlemek, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Rüşvet almak ve zimmet suçlarından doğrudan zarar gören Hazine vekilinin temyiz dilekçesi nazara alınarak 3628 sayılı Kanunun 17 ve 18. maddeleri ile CMK"nın 237/2 ve 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Hazinenin katılma talebinin bu suçlarla sınırlı olarak kabulüne, incelemenin katılan Hazine vekilinin rüşvet almak ve zimmet suçundan açılan ancak görevi kötüye kullanma olarak kabul edilen suçlardan kurulan mahkumiyet hükümlerine, sanık S.. D.. müdafiinin tüm mahkumiyet hükümlerine, O yer C.Savcısının ise sanık T.. O..’ın 21/06/2007 tarihli eyleminden dolayı verilen beraet ve S.. D.. hakkında rüşvet alma, sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık S.. D.. hakkında rüşvet alma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 ve 2012/420 Esas, 2012/1771 sayılı Kararı da nazara alınarak 6352 sayılı Yasanın geçici 2. maddesinin sadece karşılıksız yararlanma suçlarını kapsadığı ve anılan Kanunun rüşvet suçu yönünden getirdiği düzenlemelerin lehe sonuç doğurmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suçun 5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesine rağmen, sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası
gereğince cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet Savcısının, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına mahkemenin alt sınırdan uygulamalarına yönelik takdiri de gözetilerek "5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle bu suçu işleyen sanığın aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan hapis cezasının takdiren yarısı olan 2 yıl 1 ay süre ile bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık T.. O.. hakkında 21/06/2007 tarihli eylemi nedeniyle verilen beraet hükmünün temyiz incelemesinde;
Demirköprü Jandarma Karakolunda uzman çavuş olarak görev yapan sanığın olay günü A.. T..’in sevk ve idaresindeki araçta elegeçen ve suç oluşturduğu belirtilen malzemelerle ilgili yürütülen soruşturma işlemlerine bizzat katılmadığı halde emri altında görev yaptığı karakol komutanı S.. D..’nin talebi üzerine soruşturma işlemlerine ilişkin belgeleri imzalamak ve ilgilisine menfaat temin etmek suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işlediği alınan beyanlar ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu halde, oluşa, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde beraet kararı verilmesi,
Sanık S.. D.. hakkında resmi belgede sahtecilik, resmi belgeyi yok etmek ve görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hatay Demirköprü Jandarma Karakol komutanı olarak görev yapan ve emrindeki personelce gümrük kaçağı olduğu şüphesiyle yakalanan mallarla ilgili olarak yapılan soruşturma işlemleri sırasında düzenlenen tutanakları yok ederek veya gizleyerek yerine içeriği gerçeğe uygun olmayan belgeleri düzenlediği anlaşılan sanığın söz konusu eylemlerinin birbirine benzer nitelikleri, tarihlerinin yakınlığı ve dosya kapsamına nazaran somutlaşan suç kastı dikkate alındığında aynı suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi niteliğinde bulunduğu ve bu itibarla TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan temel cezanın belirlenmesine ilişkin yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesinin 1. fıkrasındaki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenleme, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve
isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli, süresi, suç sayısı, suçların ağırlığı, sanığın suçu sürdürmedeki ısrarı, kasıt yoğunluğu gözönüne alınarak temel cezalar ve zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımların hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi suretiyle zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/2, 43/1, 53/1-5. maddeleri, resmi belgeyi zincirleme şekilde yok etmek suçundan ise aynı Kanunun 205/1-2. cümle, 43/1, 53/1-5. maddeleri uyarınca birer kez hüküm kurulması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle 05/10/2006 ve 08/06/2007 tarihli eylemler dolayısıyla ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
05/10/2006 günü gerçekleşen eylemlere ilişkin tarihin kararın hüküm fıkrasında 05/10/2005 olarak gösterilmesi suretiyle çelişkiye yol açılması,
Sanığın oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen 21/06/2007 günü A.. T.."in sevk ve idaresinde olup kaçak mazot taşıdığı iddiasıyla aranan 34 DA 6512 plakalı tırın şoför mahallinde ele geçirilen ve gümrük kaçağı olduğu gerekçesiyle el konulan sigaraları soruşturma evrakına yansıtmayarak mal edinmesi eyleminin, daire dışı araştırmalarla ortaya çıkarılabilmesi ve söz konusu eşya üzerinde memuriyet görevinden kaynaklanan zilyetliğinin bulunması dikkate alındığında, TCK"nın 247/1-2. maddelerinde düzenlenen nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu gözetilmeden yanılgılı hukuki değerlendirme sonucu yazılı şekilde görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanarak yüklenen suçları işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Kabule göre de;
Görevi kötüye kullanma olarak kabul edilen fiil yönünden hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunun 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan "kazanç" sözcüğünün "menfaat" olarak değiştirilmesi ve bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının da indirilmesi karşısında TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü karşısında, hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet Savcısı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.