Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/2323 Esas 2014/5373 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2323
Karar No: 2014/5373
Karar Tarihi: 19.03.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/2323 Esas 2014/5373 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespit edilmesi için davalıya karşı bir menfi tespit davası açtı. Davalı, iddiaların doğru olmadığını savundu. Mahkeme, davacıların murisine ait olduğu saptanan imzanın bulunduğu bir bono ile ilgili olarak alınan Adli Tıp Kurumu raporu sonucunda davanın reddine karar verdi. Davacılar vekili tarafından yapılan temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onandı.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi: Medeni haklar doğumla başlar ve ölümle sona erer.
- Türk Ticaret Kanunu'nun 657. maddesi: Bono, borçlu tarafından imzalanan ve belirli bir vadede faiziyle birlikte ödenecek para taahhüdünü içeren bir senettir.
- Türk Ticaret Kanunu'nun 663. maddesi: Bonoya lehdar sıfatı ile geçirilen kişi, bononun düzenlenmesindeki borçlu ile imzalanan kısımlar nispetinde bonodan sorumludur.
- Türk Medeni Kanunu'nun 369. maddesi: Kişinin kusuru nedeniyle bir başkasına zarar vermesi halinde, zarar gören hak sahibi, zarar görenin kusuruna göre tazminat isteyebilir.
19. Hukuk Dairesi         2014/2323 E.  ,  2014/5373 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...’in keşideci, davalının lehdar sıfatıyla yer aldığı 55.000.00 TL.tutarlı bonoya dayalı olarak davalı yanca müvekkilleri aleyhine takibe girişilmiş ise de bu bononun murisin vefatından önce hasta bulunduğu bir sırada davalı yanca imzalatılmış olabileceği gibi bonodaki keşideci imzasının murise ait olmayabileceğini, davalının kötüniyetli davrandığını ve bu bono nedeniyle alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiğini belirterek bonodan dolayı müvekkillerinin davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların iddialarının doğru olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davaya konu bonoyla ilgili olarak alınan 16.03.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre keşideci imzasının davacıların murisine ait olduğunun saptandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.