1. Hukuk Dairesi 2014/9092 E. , 2015/8808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇAYKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2014
NUMARASI : 2012/130-2014/101
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ile davalı R.. Ö.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi .. . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza hem doğrudan hem de dolaylı (komşuluk hukukuna dayalı olarak) elatmanın önlenmesi, duvarın yıkılması ve ağaçların kesilmesi isteklerine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası İbrahim Nuhoğlu"nun kayden maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmaza davalıların duvar inşa ettiklerini, öte yandan davalılardan R.. Ö.."ın taşınmazın sınırına yakın şekilde diktiği ağacın dallarının taşınmazın içerisine sarktığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, duvarın yıkılmasına ve ağaçların kesilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı R.. Ö.., taşınmazların sınırında bulunan duvarın davacının bilgisi dahilinde inşa edildiğini, ağaçların ise davacıya bir zararının olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ise duvar ustası olduklarını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu duvar bakımından müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ağaçlar bakımından ise mevcut bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; kayden davacının mirasbırakanına ait taşınmaza, davalı Refik"in duvar yaptığı, öte yandan davalı Refik tarafından 2 parsel sayılı taşınmaza dikilen ağaçların dallarının davacı tarafın taşınmazına sarktığı, ziraat bilirkişisi tarafından verilen raporda bu dalların budanması halinde zararın ortadan kalkacağının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında davalı Refik tarafından davacı parseline yapılan duvar yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı Refik"in temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
./..
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet, geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevler de yükleyen bir ayni haktır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı Kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik ve sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hâkim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini göz önünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır.
Bunun için de zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.
Somut olaya gelince; davalı tarafından dikilen ağaçların dallarının davacı taşınmazına zarar verdiği, bu dalların budanması gerektiği rapor edilmiştir. Bu durumda bilirkişi tarafından önerilen ağaçların dallarının kesilmesine hükmedilmesi gerekirken, komşuluk hukukuna yönelik isteğin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.