10. Hukuk Dairesi 2015/11749 E. , 2017/2244 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ve davacı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanunun 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüştür. Bunun bir gerçek zarar hesabını gerektireceği açıktır. Gerçek zarar hesabı, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılmalıdır. Sigortalı sürekli iş göremezlik durumuna girmişse bedensel zarar hesabı, ölüm halinde ise destekten yoksun kalma tazminatı (818 sayılı Borçlar Kanununun 45 ve 46, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 54 ve 55’inci maddeleri) hesabı dikkate alınmalıdır.
Uygulamada, sigortalının veya hak sahibinin bakiye ömürleri 1931 tarihli “PMF (Population Masculine et Feminine)” Fransız yaşam tablosundan yararlanılmakta ise de; Başkanlık Hazine Müsteşarlığı, ... Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü,... Danışmanlık, ... Üniversitesi ve ... Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, ... Kurumunun 2012/32 sayılı Genelgesiyle de ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda, Ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH 2010 tablosunun bakiye ömrün belirlenmesinde nazara alınmalıdır.
Bununla birlikte, tazminatların peşin olarak hesaplanması, oysa gelirlerin taksit taksit elde edilmesi, bu nedenle peşin belirlenen tazminattan her taksitte ödenen kısmın bakiyesinden faiz geliri elde edileceğinden sermayeye ekleneceği nazara alınarak, tazminata esas gelire iskonto uygulanmaktadır. Peşin sermayeden elde edilecek yarar reel faiz kadardır. Buna göre; önceki uygulamalardaki gibi %10 iskonto oranı yerine, enflasyon dışlanarak, değişen ekonomik koşullar ve reel faiz oranları da nazara alınıp, ... Kurumu ilk peşin sermaye değeri hesaplamalarına paralel olarak %5 oranının uygulanması hakkaniyete uygun olacaktır.
Somut olayda; sigortalının 03.10.2006 tarihli kaza yönünden % 11 oranında, 27.06.2012 tarihli kaza yönünden % 3,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve birleşme suretiyle % 13,84 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı belirtilmiş olup, gerçek zarar hesabı yapılırken % 13,84 iş görmezlik derecesi ve 60.027,87 TL ilk peşin sermaye değeri dikkate alınarak gerçek zarar hesabı yapılmalı, bu zarar hesaplanırken sigortalının maruz kaldığı her bir kaza yönünden (03.10.2006 tarihli kaza yönünden % 11 ve 27.06.2012 tarihli kaza yönünden % 3,2 ) iş göremezlik derecesinin bu zarar içindeki payı ve karşılığı ilk peşin değer belirlenmeli, daha önce açılmış bir rücu davası olup olmadığı araştırılarak olması halinde ve o davada kesinleşmiş bir kusur oranı varsa o kusur oranı esas alınarak, yoksa eldeki davada alınan 17.11.2014 tarihli heyet bilirkişi raporuna göre her iki kaza yönünden de sigortalının % 30 oranında, işveren TTK "nın % 70 oranındaki kusur oranları esas alınıp, ilk rücu davasının olması halinde o davada yapılan ödemeler varsa bu ödemeler de mahsup edilmek ve her bir iş kazası bu esaslar çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 20.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.