18. Ceza Dairesi 2015/41987 E. , 2017/11751 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kişilerin huzur ve sükununu bozma, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda ise, sanığın katılanın evinin önüne gelerek katılan ile görüşmek istemesi eylemini sadece bir kez gerçekleştirmesi ve TCK"nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun unsuru olan ısrar öğesinin gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, yasal olmayan gerekçeyle, bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulması,
2- TCK"nın 106/1-2. cümlesi, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte bulunma halini düzenlemektedir. Bu maddede yer alan "sair bir kötülük" ibaresini, kişinin yaşamı, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlığı ve malvarlığı dışında kalan, herhangi bir hukuksal değere yönelik zarar verileceği hususunu kapsamaktadır. Tehdidin, hukuken önem taşıyan bir varlığa yönelik yapılması ve mağdurun huzurunu bozması gerekmektedir. Somut olay açısından, sanığın katılana söylediği kabul edilen “sürekli senin evine geleceğim, seni her gün rahatsız edeceğim, seni seviyorum" şeklindeki sözleri ile sanığın üzerine atılı tehdit suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Sanık hakkında tekerrüre esas alınan mahkûmiyet hükmünün, “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” suçuna ilişkin olması karşısında, bu suçu düzenleyen TCK"nın 191. maddesinde 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle yapılan değişiklik çerçevesinde sanık hakkındaki dayanak mahkûmiyet ilamıyla ilgili bir değerlendirme yapılıp yapılmadığı araştırılarak, tekerrüre esas alınmasını gerektirecek kasti suçtan mahkûmiyet niteliğinde olup olmadığının belirlenmesinde ve bunun sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.