Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8590 Esas 2016/7768 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8590
Karar No: 2016/7768
Karar Tarihi: 04.10.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8590 Esas 2016/7768 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin verdiği kararın temyiz edilmesi sonucu, ihtiyati haciz talep eden vekilin talebinin reddine karar verildiği ortaya çıktı. Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemi ile ilgiliydi. Mahkeme, çek üzerindeki ödeme yasağı hala devam ettiği için talebi reddetti. Ancak, İİK'nın 257. maddesi gereğince, muaccel alacakların ödenebilmesi için ihtiyati haciz kararının verilmesi gerekmekte olup, çek üzerindeki ödeme yasağı ihtiyati haciz kararının verilmesine engel değildir. Bu nedenle, mahkemenin yanılgılı bir şekilde talebi reddettiği sonucuna varılmıştır ve karar bozulmuştur. İlgili kanun maddesi İİK'nın 257. maddesidir ve muaccel alacakların ödenebilmesi için ihtiyati haciz kararının verilmesi gerektiğini belirtmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2016/8590 E.  ,  2016/7768 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
    ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/11/2015 tarih ve 2015/1325-2015/1326 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    İhtiyati haciz talep eden vekili, karşı tarafın talebe konu çek nedeniyle müvekkiline borçlu olduğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini, İİK"nın 257. maddesindeki koşulların oluştuğunu ileri sürerek, alacağı teminen borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia ve dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, talebe konu çek hakkında keşideci olan karşı taraf ... Ltd. Şti. tarafından iptali istemi ile dava açıldığı, talep edenin davaya asli müdahil olarak katıldığı, davanın reddine karar verildiği ve mahkemece karar henüz kesinleşmediğinden çek üzerine konulan ödeme yasağının kaldırılmadığının bildirildiği, HMK"nın 397/2 m. gereği ihtiyati tedbir kararının kural olarak nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği, tedbirin kaldırılması ve bu konuda işlemlerin yapılmasının da kararı uygulayan memurdan talep edileceği, kaldı ki, dava açıldıktan sonra ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talepte bulunması gerektiği gerekçesiyle, talebin usulden reddine karar verilmiştir.
    Kararı, ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir.
    Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir. Ancak, İİK"nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmekte olup, anılan yasal düzenleme dikkate alındığında çek ile ilgili ödemeden men yasağı bulunması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayacağından yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.