1. Hukuk Dairesi 2015/6774 E. , 2015/8799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MANİSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2011/497-2013/505
Taraflar arasındaki davadan dolayı Manisa 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 26.12.2013 gün ve 2011/497 Esas-2013/505 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 05.11.2014 gün ve 8383-16917 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar 3. Hukuk Dairesince, “davacının ecrimisil istenilen sürede dava konusu taşınmazda malik olması sebebiyle ecrimisil istemeye hakkı olduğu, aktif husumetinin bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Dairece, “... davalının ecrimisil bakımından zamanaşımı def"inde bulunduğu, bu durumda davacının 20.12.2005 tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre için ecrimisil istemesi sebebiyle, dava tarihi olan 12.9.2008 tarihinden geriye doğru 5 yıllık sürenin başlangıç tarihi olan 12.09.2003 tarihi ile 20.12.2005 tarihi arasındaki dönem için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması ve dava konusu taşınmazın arsa vasfı ile kiraya verildiği takdirde getirebileceği kira getirisi üzerinden ecrimisil hesabı yapılması gerektiğine” değinilerek bozulmuş, davacı vekili karar düzeltme istemiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu "arsa" vasfındaki 337 ada 1 parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı iken, 3.5.2006 tarihinde satış yolu ile dava dışı Hazine adına tescil edildiği, 10.5.2007 tarihinde park ve yeşil alan olarak tapudan terkin edilip kütük sayfasının kapatıldığı, davacının dava konusu taşınmazın davalı tarafından halka açık yeşil alan olarak düzenlenmek suretiyle kullanılması nedeniyle 20.12.2000-20.12.2005 tarihleri arasındaki dönem için 11.897,62-TL ecrimisile hükmedilmesi isteğiyle önce İdare Mahkemesinde 13.2.2006 tarihinde dava açtığı, İdare Mahkemesince adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verildiği, 5.5.2008 tarihinde kararın Danıştayca onandığı, onama ilamının davacı İdareye 29.8.2008 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 19.9.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalının, haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davacının maliki olduğu dönemde çekişmeli taşınmazı kullandığı belirlenerek ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
./..
Ancak, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 158. (818 s. Borçlar Kanunun 137. maddesi) maddesinde düzenlendiği üzere; ""Dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir.""
Somut olayda ise, davalı davaya cevap süresinde zamanaşımı definde bulunmuş ise de, eldeki dava tarihinden önce davacı Manisa İdare Mahkemesinde 2006/363 Esas sayılı davayı açmış, bu davanın neticelenmesinin ardından yukarıda değinilen 60 günlük ek sürede eldeki davayı açmıştır. Sözü edilen düzenleme dikkate alındığında zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi açısından Dairece verilen bozma kararının zuhule dayalı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece İdare Mahkemesinde açılan davanın dava tarihinden 5 yıl öncesinden başlatılmak suretiyle (13.2.2001-20.12.2005 tarihleri arasındaki dönem için) ecrimisile hükmedilmesi, dava konusu taşınmazın otopark olarak kullanılması halinde araba park ücreti üzerinden getireceği gelir değil de, arsa vasfı ile kiraya verilmesi halinde getirebileceği gelir üzerinden ecrimisil tayin ve takdir edilmesi, ayrıca hangi bilirkişi raporunun hükme esas alındığının gerekçede belirtilmesi yönünden hüküm bozulmalıdır.
Anılan bu hususlar karar düzeltme isteği üzerine, yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kabulüne, Dairenin 05.11.2014 gün ve 2014/8383 E-2014/16917 K. sayılı bozma kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve yerel mahkemenin 26.12.2013 gün ve 2011/497 E-2013/505 K. sayılı kararının açıklanan bu nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.